Sultani Çekirdeksiz üzüm, “Şaşırtma Tekniği” ile güvelerden korunacak

Bağcılıkta Salkım Güvesine Karşı Biyoteknik Mücadelede ve İyi Tarım Uygulamalarında Büyük Adım

 Sultani Çekirdeksiz üzüm, “Şaşırtma Tekniği” ile güvelerden korunacak

Özgür Boynueğri- Resul Keleş

 İZMİR(Ege Ajans)- Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve SumiAgro’nun diğer paydaşlar ile ortak çalışması sonuçlarını verdi.  Manisa’nın Ahmetli ilçesine bağlı Alahıdır Köyü’nde kurulan proje bağında Sultani Çekirdeksiz üzüm üzerinde uygulanan “Şaşırtma Tekniği” yöntemiyle, ilaç kullanımı olmadan salkım güvelerinin zararlarından korunacağı saptandı. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Bornova Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü, Manisa Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Sumi Agro,  Ege İhracatçı Birlikleri, Manisa’nın Ahmetli ilçesinin Alahıdır köyünde ortaklaşa yaptıkları projenin sonuçlarının çiftçilerce tanıtılması ve benimsenmesi için Alahıdır köyünde “Tarım Günü” etkinliği düzenlendi. Etkinlikte  iyi üretim teknikleri, ‘Şaşırtma Tekniği’  ilaçsız tarım tekniğini  üreticilerle paylaşıldı.

Etkinliğe Ahmetli Kaymakamı Gökay Özkan, Alahıdır Köyü Muhtarı Mehmet Ali Yıldırım, Bornova Ziraai Mücadele Araştırma Enstitüsünden Dr. Özlem Altındişli,  E.Ü. Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi  Prof. Dr. Ahmet Altındişli, Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü Meram Kayhan, Ege İhracatçı Birlikleri Müdürü Necdet Kömür Ahmetli Ziraat Odası Başkanı Adnan Ünsal, Proje çiftçilerinden Alahıdır köyünden Mehmet Ali Yıldırım, ve Gökkaya köyünden Mehmet Çankaya katıldı.

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi  Prof. Dr. Ahmet Altındişli, “Üzümün birçok çeşidi, özellikle de Sultani Çekirdeksiz için anavatan niteliğindeki Ege Bölgesi’nde bağlarda iyi tarım uygulamaları yaygınlaştırılacak ve “Şaşırtma Tekniği” gibi biyoteknik mücadele tarımda kültür çalışmalarına hız verilerek ilaç kullanmaksızın bu yeni yöntem ile salkım güvesi ile mücadeleye önemli bir ivme kazandırılacak” dedi.

Manisa’nın Ahmetli ilçesi Gökkaya ve Alahıdır köylerinde kendi alanında Türkiye’nin en büyük uygulama projesi olan ve ilk yılında 4bin 500 dekar bağ alanında gerçekleştirilen proje başlatıldı. Bağcılara teknik bilgilerin teorik ve uygulamalı olarak aktarıldığı ve sürekli teknik desteğin sağlandığı projede 5 kuruluş birlikte çalıştı.

Bornova Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü uzmanlarının Türkiye’de bağlarda bu zararlıya karşı ilk biyolojik etkinlik çalışmalarını yaparak kullanıma kazandırdığı yönteme göre dişi salkım güvesinin yaydığı ve çiftleşmeyi sağlayan “feromon” isimli koku, yapay olarak üretilip üzüm bağlarına asılıyor. Yayıcıların içlerinden salgıladıkları koku ile bağda yoğun bir koku bulutu oluşturuluyor. Bu koku bulutu içerisinde erkekler dişileri bulamıyor ve çiftleşme gerçekleşmiyor. Dişiler döllenmemiş yumurtalarını salkımlara bıraksa bile içinden larva çıkmadığı için salkımlar kurtlanmıyor.

Etkinlikte çiftçilere “Çiftleşmeyi Engelleme” yöntemini yaygınlaştırılması,  biyoteknik yöntem uygulayan üreticilerin yaptığı gereksiz Salkım güvesi ilaçlamalarının önüne geçilmesi, üreticilerin biyoteknik yöntemi kendi kendilerine uygulayabilecek duruma gelmelerinin  sağlanması, bağlarda yaygın görülen hastalık ve zararlıların mücadelesinde üreticileri kimyasal mücadeleden önce kültürel, mekanik ve biyolojik mücadeleye ve sadece gerekli durumlarda “Bağ Entegre Mücadele Teknik Talimatları”nda yer alan tarım ilaçlarına yönlendirilmesi ile ilgili bilgiler verildi.

Bu yöntemi tekniğine uygun kullanan üreticilerin çok başarılı sonuçlar aldığını belirten Dr. Özlem Altındişli yöntemin her yıl aynı alanlarda ve giderek genişleyen bir alanda kullanılmasının da başarıyı arttıracağını ifade etti.

“Proje, Türkiye’de alanında en büyük uygulama projesi özelliği taşıyor”

Prof. Dr. Ahmet Altındişli, “Çekirdeksiz kuru üzümde dünya lideriyiz. Çekirdeksiz kuru üzüm Manisa’dan doğup dünyaya yayılmakta. Bu alanı korumalı ve geliştirmeli, ihracatı arttırmalıyız. Kalıntısız, daha güvenli kuru üzüm her yerden istenen bir ürün oldu. Doğru yetiştiricilik teknikleri ve kültürel uygulamalar başarının ilk basamağıdır. Bu isteklerin yanında üretimde sulama suyunu düzgün kullanan, doğal kaynakları kirletmeyen, düşük kimyasal girdi kullanabilen, enerjide çevreci ve tasarruflu olan, sosyal refahı sağlamış üreticiler haline gelerek tüm bu sürdürülebilirlik taleplerinin yönetimini birlikte yapabilme başarısını göstermemiz gerekiyor” dedi,

 Projenin  3 yıllık bir proje olduğunu ifade eden Prof. Dr. Altındişli, “Hedefimiz toplamda 10 bin dekar uygulama alanına ulaşmak.  Projenin birinci yılında 4 bin dekar bağda uygulama gerçekleştirdik. Proje bu büyüklüğü ile Türkiye’de alanında en büyük uygulama projesi özelliği taşıyor, Her yılsonunda düzenlenecek tarla günlerine diğer ilçe ve bölgelerden üzüm üreticileri otobüslerle getirilerek uygulanan yeni ve çevre dostu tekniklerin yerinde birebir uygulayan çiftçi ile görüştürülecek ve uygulamanın tanıtımı yapılacak” diye konuştu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir