Ege-Art Sanat Günleri kapsamında “Göbeklitepe konferansı”

Doç. Dr. Aytaçlar “ Göbeklitepe üzerinde çok fazla spekülasyon yapılıyor”

Müzeyyen Öztürk- İpek Kırca

Ege Üniversitesi (EÜ)  “8.Uluslararası Ege-Art Sanat Günleri” kapsamında “Göbeklitepe Konferansı” düzenlendi. EÜ Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen konferansa konuşmacı olarak Edebiyat Fakültesi Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı Doç. Dr. Mehmet Nezih Aytaçlar yer aldı. Konferansa EÜ Edebiyat Fakültesi Batı Sanatı ve Çağdaş Sanat Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Semra Daşcı ve öğrenciler katıldı. Konferans öncesinde EÜ Capoeira Öğrenci Topluluğu tarafından fuaye alanında dans gösterisi gerçekleştirildi.

Doç. Dr. Mehmet Nezih Aytaçlar konferansta yaptığı konuşmada, “Göbeklitepe, hepimizin bildiği gibi son yıllarda çok popüler olan tarihi ve arkeolojik bir kültür merkezi. 2018 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren Göbeklitepe; UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne başvurusuyla kabulü arasında en hızlı sürecin işlediği merkez olma özelliği de taşıyor. Ayrıca 2019 yılı Kültür Bakanlığı tarafından Göbeklitepe Yılı olarak ilan edildi. Popüler bir kültür merkezi olduğu için üzerinde çok fazla spekülasyon ve çok fazla kurgu yapılıyor. Mesela piyasada birçok Göbeklitepe kitabı mevcut fakat çoğu gerçeklerden çok uzak içeriklere sahip.  Bu anlamda sizlere,  yanlış bilgilerin belgeler neticesinde elde edilmiş doğrularını anlatmaya özen göstereceğim” dedi.

“Arkeoloji dünyası için sürpriz oldu”

Göbeklitepe’nin keşfini özetleyen Doç. Dr. Aytaçlar, “Atatürk Barajı yapılırken su tutma alanında kalan Veba Vadisi’nde arkeologlar kurtarma kazıları yaptılar. Bu kazı sonucunda ise T şekilli sütunlarla desteklenmiş bir tapınak ortaya çıkarıldı. Buradan çıkan heykeller ise arkeoloji dünyası için sürpriz oldu ve Alman kazı ekibi bu sansasyonel merkezden sonra yakın çevreyi araştırmaya başladılar. Öncelikli olarak Gürcütepe kazıldı, sonrasında Urfa müzesine köylülerce teslim edilmiş bazı heykeller dikkat çekti, böylelikle arkeologlar Göbeklitepe’yi kazmaya başladılar” diye konuştu.

Göbeklitepe hakkında yanlış bilinenleri sıralayan Doç. Dr. Aytaçlar, “Göbeklitepe için bilinen en erken kültür izi demek yanlıştır çünkü ondan daha eski yerler olduğunu biliyoruz. Göbelitepe’de dikili taşlarla yapılmış yapılar eşsiz bir tapınak olarak adlandırıyor bu da doğru bir bilgi değil. Çünkü Göbeklitepe tüm dünyada benzeri olmayan bir merkez değil, zamandaş olmasa da benzer teknolojiyi kullanarak yapılan anıtsal yapılar bilinmektedir. Ayrıca dikilitaşların belli başlı yıldızlara göre göre düzenlendiği ve bir rasathane olduğu, betimlenen hayvanların Türklerce kutsal sayıldığı gibi daha bir çok spekülasyon var” dedi.

Doç. Dr. Aytaçlar, “Göbeklitepe’nin önümüze çıkardığı ve cevaplanması gereken soru, yanlış olarak birçok mecrada ortaya atılan; o çağdaki teknolojiyle ‘bu anıtsal yapılar nasıl yapıldı?’ sorusu değildir. Göbeklitepe’yi gerçek anlamda anlamak için; uygarlığımızın motoru, aynı zamanda insanları diğer hayvanlardan ve yakın akrabalarından ayıran kriter, ‘hayal edebilme yetisi midir?’ sorusuna verilecek cevapta saklı gibi gözüküyor” diyerek sözlerini noktaladı.

Konferans sonunda Prof. Dr. Semra Daşcı tarafından Doç. Dr. Mehmet Nezih Aytaçlar’a katılım belgesi verildi. Ardından AKM fuaye alanında sergilenen Göbeklitepe Kazı Çalışmaları gezildi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir