Egeli Akademisyenler “I. Multiple Skleroz’da Sağlıklı Yaşam Sempozyumu”nda Buluştu

“Hastalara iyi bakmak kendimize iyi bakmakla başlar” 

 İZMİR (Ege Ajans)- İzmir’de ilk kez düzenlenen “1. MS’de (Multiple Skleroz) Sağlıklı Yaşam Sempozyumu” Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Nur Yüceyar’ın başkanlığında geniş katılımla gerçekleştirildi. Sempozyuma Ege Üniversitesi’nden farklı disiplinlerden 12 akademisyen katıldı.

Yurt içi ve yurt dışından  nöroloji uzmanlarının bilgilerini paylaştığı sempozyumda;   Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi  Genetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özgür Çoğullu, Klinik Biyokimya Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sara Habif, Spor Hekimliği Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Cengizhan Özgürbüz ile Dr. Öğretim Üyesi Seçkin Şenışık, Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hür Hassoy, Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü  Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Reci Meseri ile Dr. Öğretim Üyesi  Özge Küçükerdönmez, Madde Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Görkem Yararbaş, MS hastalığının oluşumunda ve hastalığın seyrinde etkili olabilecek çevresel faktörlerle ilgili güncel bilimsel verileri katılımcılarla paylaştı.

         Sempozyumda; MS gibi genç yaşlardan itibaren tüm yaşam boyu süren kronik bir immünolojik hastalığın doğasındaki etkili olabilecek genetik ve çevresel faktörler,  çevresel faktörlerin genetik üzerine etkilerini içeren epigenetik mekanizmalar ve özellikle beyin bağışıklık sistemi ile  intestinal mikrobiyota;  obezite ve multiple skleroz ilişkisi konularına ağırlık verildi. Ayrıca;  uyku nöroimmunolojisi, MS’de uyku bozuklukları; MS’de erken fiziksel aktivitenin önemi,  MS ve vitamin D, sigara ilişkisi temaları üzerinde duruldu. MS’de sağlıklı yaşam; beslenme ve egzersiz reçeteleri gibi konular tartışıldı.

         EÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi öğretim üyeleri Doç. Dr. Reci Meseri,  Dr. Özge Küçürerdönmez ve Diyetisyen Dilek Seyidoğlu yaptıkları sunumlarda, “MS’in dünyadaki yayılımı, ekvator kuşağıdan uzaklaştıkça artması, D vitamini yetersizliği ile çok sık karşılaşılması, çocukluk ya da ergenlik çağında şişman olanlarda daha sık görülmesi ve patogenezinde inflamasyonun önemli olması; MS ve beslenme arasındaki ilişkinin araştırılmasına neden olmuştur. MS, gelişiminde ya da hastalığın seyrinde etkili olabilecek diyet tipleri ya da besin öğeleri son yıllarda sıkça tartışılmaktadır. Veriler ışığında şu an için herhangi bir spesifik nutrient, MS’in geleneksel tedavisine alternatif olamaz. Ancak inflamasyon karşıtı beslenme uygulamaları genel olarak inflamasyon doğuran bileşenlerin biyosentezini azaltır, immün modülatör ilaçların kullanımını daha etkili kılar, olası yan etkileri azaltır, kronik yorgunluk sendromunu hafifletir ve iyi olma haline katkı sağlar. Sonuç olarak, MS ve beslenme ilişkisini daha net ortaya koyabilmek için daha geniş katılımlı, yöntemi güçlü araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Şu ana kadar elde edilen sonuçlara göre diyet girişimleri yorgunluk ve bazı belirteçleri iyileştirmekle birlikte MS sürecini anlamlı olarak etkilememektedir. Bu nedenle hastalara yeterli ve dengeli beslenme diğer bir deyişle DASH destekli Akdeniz diyeti dışında önerilebilecek MS’e özgü bir diyet bulunmamaktadır. Posa tüketimi mikrobiyota ve bağırsak sağlığı açısından desteklenmeli, haftada en az iki kez balık tüketimine özen gösterilmelidir. D vitamini yetersizliği varsa desteklenmelidir” ifadelerine yer verdiler.  

“Düzenli egzersiz yapılmalı”

Spor Hekimliği Anabilim Dalı öğretim üyeleri Prof. Dr. Cengizhan Özgürbüz ile Dr. Öğretim Üyesi Seçkin Şenışık, sunumlarında egzersizin genel vücut sağlığı ve mental sağlık üzerindeki olumlu etkileri dışında beyin fonksiyonları ve sağlığı üzerinde de olumlu etkileri olduğunu belirttiler. Özgürbüz ve Şenışık’ın sunumlarında, “Egzersizin hem vücut sağlığı hem de beyin sağlığı üzerindeki etkilerinin oluşabilmesi için düzenli olarak yapılması gerekmektedir. Düzenlenecek olan egzersiz programı her bireye özgü olmalı ve kişiler sağlık kontrolünden geçtikten sonra düzenlenmelidir. İyi bir egzersiz programı egzersizin şiddeti, tipi, sıklığı ve süresini dikkate alan egzersiz reçetesine göre düzenlenmelidir. Egzersizler aerobik egzersizler, direnç egzersizleri, denge egzersizleri ve esneklik egzersizlerine göre ayrılır. Multiple sklerozda ilk tanı konulduğunda hemen bir egzersiz programı düzenlenmelidir. EDSS skoru 0-2.5 arasında olan MS hastalarında genel egzersiz reçetesi düzenleme prensibi geçerlidir. Hastalığın farklı dönemlerinde farklı fiziksel problemler meydana geldiğinden dolayı hastalık ilerledikçe egzersiz reçetesi incelenmeli ve yeniden düzenlenmelidir. Özellikle MS hastalarında egzersiz ile vücut ısısının yükselmesi ile ilişkili olarak en sık nörolojik bulguların geçici olarak kötüleşmesini  önlemek için vücut ısısının yükselmesini önleyecek tedbirler alınmalıdır” ifadeleri yer aldı.

“Sigarayı bırakan hastalarda hastalık daha yavaş ilerliyor”

Doç. Dr. Hür Hassoy ve Doç. Dr. Görkem Yararbaş ise MS ve sigara ilişkisini ele aldılar.  Hassoy ve Yararbaş, “Sigara içmek bir kişinin MS geliştirme riskini artırıyor. Sigara kullanımı daha ciddi hastalık ve daha hızlı hastalık ilerlemesi ile ilişkili. Sigarayı bırakan hastalarda hastalık daha yavaş ilerliyor. Sigara bırakma tedavisi, ikna değil rehberlik temelli bir süreç. İzmir’de bu konuda 34 sigara polikliniği görev yapıyor” dediler.

Sempozyum sonunda bilimsel veriler ışığında hastalığın her aşamasında fiziksel aktivite, stresi yönetme, sağlıklı beslenme, sigarasız bir yaşam gibi faktörlerin hem ek hastalıkları önlediği hem de MS’nin iyi seyretmesini sağlamada çok önemli faktörler olduğu sonucuna varıldı. Sempozyum “Hastalara iyi bakmak kendimize iyi bakmakla başlar”  sloganıyla aynı sağlıklı yaşam reçetelerinin hekimler için de geçerli olması ve uyulması konusunda fikir birliği içinde sona erdi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir