“İzmir’de Atık Yönetimi ve Uygulamaları”

  Burak Bilal Aydoğdu / Hatip Durmuş

 Ege Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi(ÇEVMER) bünyesinde düzenlenen Perşembe Seminerleri kapsamında “İzmir’de Atık Yönetimi ve Uygulamaları”  semineri gerçekleştirildi.  ÇEVMER seminer salonunda gerçekleşen etkinliğe Merkez Müdürü Prof. Dr. Dinçer Ayaz, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Semineri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İzmir Çevre Yönetim ve Denetimden Sorumlu Şube Müdürü Kimyager Kemal Kılıç verdi.

Atık yönetiminde “Sıfır Atık” uygulamasına dikkat çeken Kemal Kılıç, atık toplama sisteminin Türkiye’deki gelişim sürecine ve sorunlarına değindi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın tümüyle Sıfır Atık sistemine entegre olma sürecine girdiğini belirten Kılıç, “ Tüm uygulamalar Sıfır Atık’a göre yapılacak, eğer bir yönetmelik Sıfır Atık’a uymuyorsa yönetmelik değişecek, Sıfır Atık’ta herhangi bir değişiklik yapılmayacak” dedi.

“Atık ayrıştırma sistemi sorunlu”

Ülkemizde gerçekleştirilen atık yönetimi uygulamalarına değinen Kılıç, atık toplama sisteminin dünya standartlarının gerisinde olduğunu söyledi. Kılıç, “En azından Türkiye’nin atık geri kazanım envanteri, onlar sayesinde biraz yükseliyor. Çok zor şartlar altında her tür atığı alıyorlar ve geri kazanıma gönderiyorlar. Atıklar iyi bir sistemde toplanmadığı için bu durum normal” diye konuştu.

Atık ayrıştırmanın bireysel düzeye indirgenmesi ve toplumsal bilincin bu yönde gelişmesi gerektiğini söyleyen Kılıç, “ Atıklar, bilinçli bir şekilde evde ayrıştırılmalı. Geri dönüştürülmesi kolay olan karton koli, özellikle sonsuz kez geri dönüşümünün sağlanması mümkün olan cam atıkların diğer çöplerle aynı yere konulmaması gerekiyor” dedi.

Atık yönetim sürecinin nasıl gerçekleştiğinden bahseden Kılıç, her atığa verilen bir kod olduğunu ve işlemlerin bu kodlar üzerinden gerçekleştiğini belirtti.  Kılıç, “Mevzuatımızda şu an 842 tane atık kodu var. Akla gelebilecek her atığı bu 842 koddan biri karşılıyor. Tabiri caizse atıkların kimlik numarası. Atık yönetim sürecinin başlangıcı bu kodlarla oluyor. Atıklar TÜBİTAK’ın yaptığı testler sonucunda elde edilen verilere göre tehlikeli veya tehlikesiz diye adlandırılıyor. Türkiye’de 408 adet tehlikeli ve 434 adet tehlikesiz atık kodu var” dedi.

“Üretimin düşmesiyle atık oranı da düşüyor”

Atık yönetimi hiyerarşisine değinen Kılıç, israfı ve aşırı tüketimi önlemenin önemli olduğunu, bu konuda yürütülecek çalışmalar ile atık oluşumda önemli ölçüde azalma olacağını belirtti. Kılıç, “Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2014 yılında açıkladığı verilere göre; Türkiye’de 31 milyon 115 bin 327 ton atık bulunuyor. Bunların yüzde 7,69’unu ambalaj atıkları, yüzde 3, 98’ini tehlikeli atık, yüzde 0,86’sını özel atık, yüzde 0,29’unu tıbbi atıkları oluşturuyor. Geriye kalan büyük çoğunluk ise belediye atıklarından oluşuyor. Atıklar kriz dönemlerinden ciddi oranda etkileniyor. Üretimin düşmesiyle atık oranları da düşüyor” diye konuştu.

Seminer, ÇEVMER Müdürü Prof. Dr. Dinçer Ayaz’ın Kemal Kılıç’a “Teşekkür Belgesi” vermesinin ardından son buldu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir