Prof. Dr. Takımcı, “Öğrencilerimizin değişen koşullara adapte olmaları gerekiyor”

Usta reklamcılar Egeli iletişimciler ile buluştu

 Prof. Dr. Takımcı, “Öğrencilerimizin değişen koşullara adapte olmaları gerekiyor”

 Bilgesu Yılmaz- Ilgım Zeybek- Ecem Başak Orpak

Foto  Muhabir- Metehan Özlü

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonunda “Reklamcılık bir bilim değildir!” isimli etkinlik gerçekleştirildi. Ege Girişimcilik Topluluğu ve FollowAD işbirliğinde yapılan etkinliğe Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dilek Takımcı, Reklamcılık Bölümü Başkan Yardımcıları Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinem Yeygel Çakır,  Doç. Dr. Özen Okat Özdem, Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Işıl Aktuğlu, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Etkinliğe konuşmacı olarak Odisseas Sevsevme, Yalçın Pembecioğlu ve Cem Akar yer aldı.

Etkinliğin açılışında konuşan Prof. Dr. Takımcı, “Değişen koşullara öğrencilerin adapte olması gerekiyor. Piyasada aktif çalışan insanlar gençlere yol gösterecek. Bu etkinlik ile değerli reklamcılarımız piyasa deneyimlerini öğrencilerimize iletecekler. Bu tip etkinlikler eğitimin önemli bir parçası. Emeği geçen tüm öğrencilerimize teşekkür ediyorum” diye konuştu.

“Hikâye, ikon ve müzik reklama yön veriyor”

Bilimin tanımını yaparak sunumuna başlayan  Sevsevme, “Reklamcılık bir bilim olamaz, fakat reklam bilimden yararlanabilir. Bu hususta Hikâye, İkon ve Müzik çok önemli bir rol oynamaktadır. Reklamın bilimi bu üç temel husustur. Hikayesi olmayan bir reklam düşünülemez. Hikâye de çatışmalardan oluşur. Bu çatışmalara da örnek verecek olursak, bir çocuk tiyatro gösterisine çıkacaktır ve gösteride giyeceği tişört kirlidir. Anne mutsuzdur. Nasıl düzelteceğini bilmez, bir deterjan ekrana gelir ve anne tişörtü onunla yıkar. Çocuk ve anne mutlu bir şekilde tiyatro gösterisine katılırlar. Böylece mutlu son gerçekleşir. Burada iyi durum ve kötü durum çatışması kullanılmış olur. İkon ise reklamların akılda kalıcılığını arttırmak üzere kullanılan sembolik ögelerdir. Müzik ise ikon ve hikâyenin birleştirilmesinde önemli rol oynar böylece reklamlar ortaya çıkar. Reklamlarda izleyiciye ‘Aynı ben’ dedirtmek gerekir” dedi.

“Reklamcılıkta akılda kalıcı iş yapmak önemlidir”

Reklamcılığın akılda kalıcı işler ortaya çıkarmak olduğunun üzerinde duran Pembecioğlu, kendi oluşturduğu sistemin işleyişinden bahsetti. Pembecioğlu, “Teknoloji, tasarım ve pazarlama dünyasını takip edip bu dünyanın verilerini ajanslara ve markalara aktaran bir sistem geliştirdik. Bu bir içerik değildir, performanstır. Bu hususta akılda kalıcı işi ortaya çıkarmak reklam dünyası için önemli bir yer taşır. Projeler kullanarak pazara konulan ürünün tüketiciye ulaşmasında dikkat çekmek çok önemlidir” diye konuştu.

 “Yokluk reklamcılıkta önemli bir husustur”

Öğrencilerin piyasa gerçeği ile karşı karşıya kalacak olması üzerinde duran Akar ise “Yokluk, reklamcılıkta önemli bir husustur. Bir şeyin yokluğu ne kadar iyi olabilir ki diyebilirsiniz. Fakat beynimizin ve zihnimizin dolu olduğu bir aşamada ruhen ve zihnen yaşanan bir yokluk yeni kapılar açabilir. Bu durumda pazarlanan ürün ile tüketiciyi bir araya getirmek daha kolay olacaktır. Örneğin; bir gofreti on yaşındaki bir çocuk yerse ona sadece haz ve zevk verirken, bu gofreti altmış yaşında bir kişi yediğinde onu çocukluğuna götürebilir. Yani bizim zihinsel yokluğumuz tüketiciyi anlamlandırarak onun zihinsel yolculuğunu kolaylaştırmamızı sağlar. On saniye sonra tepkisini aldığımız bir dünyada yaşarken yaptıklarımızla tüketicinin dikkatini çekmek çok önemlidir. Şu anda zihinlerinizin dolu olduğunu biliyorum çünkü bazı gerçekler kafalarınızı karıştırıyor. Fakat geçmişle alakalı yapamayacağınız bir şey olmadığını unutmayın. Problem çözerken bu sizler için çok önemli olacak sizi ileride karşınıza çıkacak reklam dünyasına hazırlayacak” dedi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir