Azerbaycan Cumhuriyeti’nin 100. Kuruluş Yıldönümü Ege’de kutlandı
Menduha Meryem Ceylan – Mehmet Şakir Saraç
İZMİR (Ege Ajans ) – Ege Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından “Kuruluşunun 100. Yıl Dönümünde Azerbaycan Cumhuriyeti” konulu panel gerçekleştirildi.
Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe; Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, Eğitim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Hülya Yılmaz, Ege Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Mert, Prof. Dr. Aydın İbrahimov, Prof. Dr. Aydın Hüseyinağaoğlu Balayev, akademisyen ve öğrenciler katıldı.
Panelin açılışında konuşan Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, “Merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in ‘Tek Millet, İki Devlet’ cümlesi kimilerine sadece slogan gibi gelebilir ancak bu gerçekten tarihimizi özetleyen bir sözdür. Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar Türk Dünyası denirken bunun merkezinde bu iki devlet vardır. Atatürk, ‘Azerbaycan’ın sevinci sevincimiz, kederi kederimizdir.’ diyerek bunu en anlamlı şekilde özetlemiştir” dedi.
“Özgürlük ve devlet hissi adeta bizim genlerimize işlenmiştir”
Prof. Dr. Hasan Mert ise “Bugün Azerbaycan’ın kuruluşunun 100. yılını anmak ve kutlamak için toplandık. Cumhuriyetler, devletler kolay kurulmazlar ve onlar için de yüz yıl uzun bir süre değildir. Ancak Türk milleti olarak tarihe baktığınızda hiçbir zaman devletsiz kalmamış, hürriyetini bırakmamıştır. Özgürlük ve devlet hissi adeta bizim genlerimize işlenmiştir” dedi.
Prof. Dr. Mert, “Benim çok sevdiğim bir Azerbaycanlı şair var. Bahtiyar Vahapzade. Kendisi bir hatırasında, ‘Sovyetler Birliği dönemiydi. Azerbaycan’da hürriyetler kısıtlanmış, insanlar dinlerini yaşamaktan dilini konuşmaktan korkar vaziyette idi. Ben de bir edebiyat toplantısı için İstanbul’a gelmiştim. Gece uçaktan inip otele yerleştim. Yorgunluktan uyuyakalmışım. Ancak sabahın alacakaranlığında bir sesle yatağımdan fırladım. Dışarıdan bir ses geliyordu. Uzaklardan. Hemen camı açtım. Dinlemeye başladım. Bu sesi ben bir yerden tanıyorum. Dışarda sabah ezanları okunuyordu. Ben bu sesi bir yerden tanıyordum ama Azerbaycan Bolşevik komünist idaresinde hiç ezan okunmuyordu ki. Sonra, düşününce anladım. Dedem ben doğduğumda ismimi koyarken kulağıma ezan okumuştu. Şimdi ben o ezanı 60-70 sene sonra hatırlıyordum. Buna biz de kan hafızası derler. Bu kimseye öğretilmez. Bunu üniversitelerde, akademilerde doktora yaparak öğrenemezsiniz. Bu insanın zihninde, kalbinde, genlerinde vardır. O özgürlük hissidir, bağımsızlık hissidir” diye konuştu.