Günümüzü Anlatan Konu: Atatürk ve Ortadoğu

Ataberk Sağırlar

Ege Üniversitesi Rektörlüğü tarafından düzenlenen Cumhuriyet ve Atatürk Günleri kapsamında Edebiyat Fakültesi Nuri Bilgin Konferans Salonu’nda “Atatürk ve Ortadoğu” paneli gerçekleştirildi.  Panelde konuşan Doç. Dr. Nuri Karakaş, Atatürk’ün Suriye – Filistin Cephesi’nde 7. Ordu Komutanı olarak İngiliz işgalini sona erdirmek için üstlendiği rolü,  orduyu geçi çekme emrini anlattı.

Atatürk’ün Ortadoğu’da gerçekleştirdiği askeri görevlerin ve Ortadoğu’ya ilişkin düşüncelerinin paylaşıldığı etkinliğe Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Mert,  Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nuri Karakaş, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Etkinlikte konuşan Doç. Dr. Karakaş, “Mustafa Kemal’in Ortadoğu’ya yönelik ilgisi, bu coğrafyaya yaptığı askeri görevlerle ilgilidir. Birinci Dünya Savaşı’ndaki Hicaz ve Yemen cephesi, cepheler arasında Çanakkale cephesinden sonra en önemlisiydi. Bu cephe taarruz cephesiydi. Mustafa Kemal’in Ortadoğu’ya yönelik ilk faaliyeti Harp Okulundan mezun olduktan sonra Şam’da yapmış olduğu görev. Hatta orada Vatan ve Hürriyet adında bir cemiyet de kuruyor. Bu bölgeye ikinci kez ise Medine’yi korumak için geliyor. 1917 yılında Osmanlı Devleti, Hicaz bölgesini alınan askeri kararla boşaltmaya başlıyor. Boşaltılan bölge Müslümanlar için Mekke’den sonra en önemli kent. Hz. Muhammed’in mezarının bulunduğu şehir. Mustafa Kemal’e bu kararı uygulama görevi veriliyor. Mustafa Kemal ise ‘Medine’yi şimdiye kadar kim savunduysa bu tahliyeyi onun yapması daha mantıklı’ diyor. Mustafa Kemal Paşa’nın bu görevi kabul etmemesinin asıl sebebi ise aslında Müslümanlar tarafından ‘kutsal sayılan şehri boşaltan komutan’ olarak anılmamak istiyor” şeklinde konuştu.

Doç. Dr. Karakaş, “Osmanlı kuvvetleri, İngiliz kuvvetleri karşısında bu alanda büyük bir yenilgi yaşayınca, Mustafa Kemal ordularını geri çekme emrini aldı. Bu orduyu Afrin Harekatı’nı yapmış olduğumuz coğrafyaya kadar çekti. Aslında bu bölgeyi Misak-ı Milli sınırlarına da dahil ediyor ancak daha sonra sınır daha kuzeye çekiliyor. Bu kısım da önemli”  diye konuştu.

Panelde konuşma gerçekleştiren Prof. Dr. Hasan Mert, “ Mustafa Kemal Ortadoğu’yu ilk mezun olduğundan beri çok iyi biliyor. Bölgede tanınan ve sevilen birisi. Hatta o kadar seviliyor ki hakkında şiirler bile yazılmış. Milli Mücadelenin başlamasıyla Atatürk, bütün Doğu’nun umudu haline gelmiştir. Atatürk için Arap gazete ve dergilerinde Şark’ın umudu denmektedir. Bu lakapların en meşhuru ise Batal-ül İslam yani İslam’ın kahramanıdır” dedi.

Aslında bu bölgede Mustafa Kemal’in mazlumların yanında emperyalizme karşı savaştığının altını çizen Prof. Dr. Mert, “Atatürk’ün davası mazlum milletlerin yanında olmaktır. Artık kavga mazlumla zalim arasında geçmektedir. Atatürk, mazlum milletlerin özellikle de Müslüman olanların lideridir, önderidir. Günümüzde Ortadoğu’nun içinde bulunduğu durum için çözüm önerileri getiriyorlar. Bulamazlar, çünkü çözüm Atatürk’tür; onun söyledikleridir, yaptıklarıdır” dedi.

Katılımcılarla; Ortadoğu’nun geçmişteki durumunu, daha önce görmedikleri fotoğrafların ve belgelerin paylaşıldığı panel, katılımcılara bilgi dolu dakikalar yaşattı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir