Anne ile oğlunun bedenleri kadavra olarak bilime bağışlandı

Ege Üniversitesi Anatomi Anabilim Dalında duygusal tören

 Adem Geyik – Berfu Coşkun

İZMİR(Ege Ajans)- İzmir’de tedavi gördükleri hastanede bir hafta arayla hayatlarını kaybeden anne Taşkın Aykal ile oğlu Hakan Tansel’in bedenleri, aynı üniversitedeki tıp fakültesi öğrencilerinin eğitimi için yakınları tarafından kadavra olarak bağışlandı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Temel Bilimler Bölümü Anatomi Anabilim Dalı tarafından kadavra bağışında bulunan Taşkın Aykal ve Hakan Tansel adına anlamlı bir tören düzenlendi. EÜ Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Seminer Salonu’nda gerçekleşen törene, Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Lokman Öztürk,  akademisyenler, hekimler ve kadavra bağışında bulunanların aileleri katıldı.

Törende konuşan Prof. Dr. Öztürk, “Her şeyden önce şunu belirtmek isterim, biz kadavra bağışında bulunan bu insanlara ‘özverili kahramanlar’ diyoruz.  Bu kişiler vefat ettiğinde, bedenlerini yani en büyük ve en değerli hediyelerini insanlığa, eğitime ve bilime adıyorlar” dedi.

Anatominin tıbbın temeli olabilmesi için insan bedenine ihtiyaç duyduğunu ifade eden Prof. Dr. Öztürk, “1600’lü yıllara kadar özellikle de Andreas Vesalius’un tıp anlayışına kadar, genellikle Galenik tıp ağır basıyordu. Vesalius,  ‘Her insan keşfedilmeye değerdir’ yaklaşımıyla insan kadavralarını açmaya başladı. Ne kadar önemli bir iş yaptığını belirtmek isterim. Anatomiyi tıbbın temeli yapmıştır. Ancak anatominin tıbbın temeli olabilmesi için mutlaka insan bedenine ihtiyaç duyar.  Bunun dışındaki kaynakları da kullanır fakat hiçbir zaman insan bedeninden vazgeçemez. Şimdi bu insan bedeninin kıymetini bilen insanların da olması lazım. Kadavrayı değerli kılanlar da tıbbın hizmetine sunmayı bilenler de anatomistlerdir” diye konuştu.

“İyi bir tıp eğitimi, gerçek bedenlerle yapılan eğitimdir”

İyi bir hekim ve sağlık personelinin, iyi bir eğitimden geçmesi gerektiğini, bu eğitimin de gerçek insan bedenleriyle mümkün olacağını vurgulayan Prof. Dr. Öztürk, “İyi bir hekim, iyi bir sağlık personeli herkese lazım. Bu merhum ve merhumeler gibi özverili kahramanlar olmasa, iyi hekim yetişebileceğini düşünmüyorum. Şunun da farkındayız; teknolojik gelişmeler tıp eğitimini hızlandırıyor. Ama hiçbir zaman kadavradan bizzat deneyimlenerek öğrenmenin yerini tutmayacak. İnsan bedeni anatominin en temel unsurudur.  Tıpta bilimsel veri kaynağıdır. Bireyleri; insanlığa, bilime, eğitime bedenlerini bağışlamalarına teşvik etmek istiyoruz. İyi bir tıp eğitimi de gerçek bedenlerle yapılan eğitimdir. Dolayısıyla merhume anne Taşkın Aykal hanımefendi ve oğul Hakan Tansel beyefendinin bu özverili davranışı her türlü takdire şayan. Tekrar ediyorum anne-oğlun hayattayken kendi bedenlerini ölümlerinden sonra eğitsel, bilimsel amaçlarla bağışlamaları oldukça önemlidir” dedi.

“Toplumsal dokunun korunmasında kadavranın rolü   vazgeçilmezdir”

Prof. Dr. Öztürk, “Toplumsal dokunun korunmasında kadavra bağışımın vazgeçilmez rolü vardır. Biz bu nedenle de kadavra bağışı yapan özelliklere sahip insanların kıymetini bilmek durumundayız. Aksi takdirde bir müddet sonra toplum çözülebilir. Peki, vefat ettikten sonra acaba yakınları aynı hissi duymazsa ne olur? Bu da önemli, ben bu nedenle bağışçılarımıza teşekkür etmek istiyorum. Çünkü bu farkındalıkla annelerini ve eşlerini bize bağışlamış oldular. Yani eğitime, insanlığa ve bilime bedenlerini bağışlamış oldular. Bu insanların da haklarının teslim edilmesi gerekir. Aksi takdirde bunların kıymetleri bilinmezse, toplumsal çözünme mümkün değildir” diye konuştu.

“Kadavra bağışı işlemleri tamamen yasal bir süreç”

Türkiye’de çok az sayıda kadavra bağışının bulunduğunu, kadavra bağışının tıp ve anatomi için önem arz eden bir durum olduğunu belirten Prof. Dr. Öztürk, “Kadavra bağış işlemi kanunlar çerçevesinde yasal olarak kişinin kendi isteği ile yapılmaktadır. Gerek eğitimde gerekse bilimde bedenlerini bağışlayabilmektedirler. Bedenini bağışlamak isteyenler,  tıp fakültelerinin bizzat anatomi kürsülerine başvuru yapabilirler. Yasal bir engel yoktur.  Yasalar bu iş için uygundur.  Ancak bireyler,  toplumun bir takım sosyal ve duygusal yükleri nedeniyle bundan kaçınılabilir.  Bize gelen beden bağışlarını ayrıntılı tıp etiği çerçevesinde değerlendiriyoruz. Bedenlere, tıbbın öğretmeni gibi davranılmasını sağlıyoruz. Kadavra üzerinde çalışanların gereken saygıyı göstermelerini istiyoruz. Ve daha sonra biz bedenleri saygıyla vasiyeti varsa ya da yakınlarının istekleri doğrultusunda, dini sorumluluklarını yerine getirerek defnetme işlemini yürütüyoruz”  dedi.   

“Şimdi tıbbın öğretmeni oldu”

Merhume Taşkın Aykal’ın kızı Yeşim Tansel, “6 gün arayla abim ve annem beni bırakıp gitti. Ama o kadar huzurluyum ki; iki kere buraya gelme fırsatım oldu. Buradan her çıktığımda üzüntüm biraz daha azalmıştı. Çünkü böyle güzel bir şeye annem ve abimin hizmet etmesinden dolayı çok mutluyum.  Annem öğretmen olmayı çok isterdi,  şimdi tıbbın öğretmeni oldu. Bu yüzden bu imkânı sağlayanlara her şey için teşekkür ediyorum” dedi. 

Merhum Hakan Tansel’in eşi Violetta Tansel ise “Romanya’dan geldim. 26 senedir bu aydın ailenin içerisindeyim. Eşim bir çevirmendi. Eşimin güzel annesine ve kardeşine teşekkür ediyorum. Ruhları şad, bedenleri bilimle dolu bir yolculukta olsun. Huzurla uyusun”  dedi. 

Tören sonunda Prof. Dr. Lokman Öztürk tarafından kadavra bağışında bulunan ailelere teşekkür çiçekleri takdim edildi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir