Atatürk döneminde sağlık, iktisadi ve kültürel dönüşüm

Recep Acar – Tufan Bekgöz

Ege Üniversitesi(EÜ)  Atatürk İlkeleri ve İnkilap Tarihi Bölümü tarafından Ziraat Fakültesi Fevzi Önder Konferans Salonu’nda  “Atatürk ve Cumhuriyet Günleri” kapsamında Atatürk Döneminde Sağlık, Atatürk’ün Manevi Evlatları ve Erken Cumhuriyet Döneminde Türkiye Kırsalının İktisadi ve Kültürel Dönüşümü konuları üzerine panel düzenlendi. Panelde, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü  Öğretim Görevlileri Belkız Ayaz Çoban, Okan Ceylan ve İbrahim Çoban konuşmacı olarak yer aldı.

Öğretim Görevlisi Belkız Ayaz Çoban, panelde yaptığı konuşmada Atatürk döneminde sağlıkta yapılan atılımlara ve halkın o dönemki sağlık durumuna değindi. Çoban, “Daha Cumhuriyet kurulmadan 1922’de TBMM’de sağlık konusunun görüşüldüğünü ve ulusumuzun sağlığına özen göstermenin hükümetin en temel görevlerinden biri sayıldığını görüyoruz. Cumhuriyet döneminde ise hükümetin ilk icraatlarından olan Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı kurulmuştur. Bakanlığın ilk işlerinden biri yurt genelinde yurttaşların sağlık durumlarını ve ellerinde bulunan sağlık personelini belirlemek olmuştur. ‘Ne durumdayız, ne yapabiliriz ve neler yapmamız lazım’ sorularına yanıt olarak bir rapor hazırlanmış ve geleceğe dönük yatırımlar planlanmıştır. Halkın karşısındaki en büyük sorunlardan biri de bulaşıcı hastalıklardı. Özellikle sıtma, verem ve frengi halkı adeta kırıp geçiyordu. O dönemin Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının çabalarıyla bu hastalıklardan korunma ve tedavide büyük başarılar elde edilmiştir. Daha sonraki dönemlere de örnek olmuştur” dedi.

Cumhuriyet Döneminde Türkiye Kırsalının İktisadi ve Kültürel Dönüşümü konusunda bilgi veren Öğretim Görevlisi Okan Ceylan,” Osmanlı Devleti’nden Cumhuriyet’e geçişte rejim değişse de iktisadi anlamda devamlılık vardır. Bizim iktisadi anlayışımızın temelleri 1914’te atılmıştır. Cumhuriyet’in kuruluşunda da toplumun yüzde 70’i kırsal alanda yaşadığından ülkemizin en önemli kaynağı tarımdır. Köylerde ziraat konusunda eğitim seminerleri başlatıldı. Halkevleri ve Köy Enstitüleri kuruldu. Kendine yetme politikası benimsendi. Çay ve şeker pancarı ile Türk halkı tanıştı ve artık üreten tarafa geçti. Türkiye İş Bankası’nın kurulması ile sanayileşme adına önemli bir adım atıldı. Çeltik fabrikası kurulurken bile bilinçli ve doğru yapılması için İsviçre’den uzman getirildi ve raporlar doğrultusunda fabrika kuruldu. Sanayileşmede hata yapılmaması için en iyi uzmanların tavsiyelerine kulak verilip adımlar atıldı” diye konuştu

Atatürk’ün çocuklara olan ilgisine ve sevgisine değinen Öğretim Görevlisi İbrahim Çoban ise “Atatürk’ün çocukları çok sevdiğini, dönem içindeki uygulamalarından görebiliyoruz. Çocuklara gösterdiği ilgi ve sevgi yurt içi gezilerinde manevi kızı Ülkü ile denize girmesi, salıncakta sallanması gibi görüntülerde de açıkça gözüküyor. Yoksul ve kimsesiz çocukları özellikle koruma altına aldığı görüyoruz. Silah arkadaşının evladı olan Abdürrahim Tuncak, ilk evlat edindiği kişidir. Çok küçük yaşta Zübeyde Hanım’a bırakılmıştır. İlk kız manevi evladı ise Zehra Aylin’dir. En iyi anlaştığı ise Ülkü Adatepe olduğu, adeta onunla yeniden doğduğu söylenir. Manevi kızı Ülkü’nün, Mustafa Kemal Paşa’ya hasta olduğu dönemlerde iyi geldiği görülüyor. En ekol olan ise ileride Dünya’nın ilk Kadın Savaş Pilotu olacak olan ve soyadına Gökçen adı verilen Sabiha Hanım’dır.” diye konuştu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir