Prof. Dr. Kaymakçı “Türkler asimile edilmeye çalışılıyor”
Ege’de, Rodos ve İstanköy Türklerinin güncel sorunları tartışıldı
Prof. Dr. Kaymakçı “Türkler asimile edilmeye çalışılıyor”
İzlem Arıgümüş Büşra Ramnalı
Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde “Ege Denizi Jeopolitiği Açısından Rodos ve İstanköy Türklerinin Güncel Sorunları” başlıklı konferans düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak katılan Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, konu ile ilgili tarih bölümü öğrencilerine bilgi verdi.
Konuşmasına Türk-Yunan ilişkileri hakkında bilgi vererek başlayan Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, “Ege Üniversitesi mezunu, Ziraat profesörüyüm. Tarihsel süreç içerisinde dünyada birçok savaş oldu. Hala daha devam ediyor. Bu savaşların önemli nedenlerinden biri insanların temel süreci için gerekli tarımsal ihtiyaçlardır. Şu an Avrupa Birliğinin en önemli konularından biri tarım ve çiftçinin korunmasıdır. Bizim şu an ülke olarak 16 milyon dolar tarıma ayırdığımız bütçemiz var. Ancak Hollanda’nın tarımsal ihracat geliri 91 milyon dolar. Hollanda aslında Türkiye’nin Konya ovası büyüklüğünde bir yerine tekabül ediyor” dedi.
Rodos ve İstanköy Türkleri ile ilgili konuşan Prof. Dr. Kaymakçı, “Gözlemlerime göre Rodos’a giden fazla sayıda Anadolu Türkü var. Özellikle Kaleiçi’nde çok fazla Türk esnafı vardır. Eğer orada Türkçe konuşursanız Türkçe cevap alabilmeniz muhtemeldir. Rodos, Marmaris’e 18 km uzaklıktadır. Rodos’a daha yakın yer Turgut Reis 12 km’dir. Şu an orada 9 binin üzerinden Türk yaşasa da üzülerek söylüyorum Türkler asimile edilmeye çalışılıyor. Türkçe öğretim veren okullar kapatılıyor ve Türkler kendi ana dillerini öğrenemiyor. Türk-Yunan ilişkileri Kıbrıs’tan başlayarak Akdeniz, Doğu Akdeniz ilişkilerinde hep sorunlar yaşanıyor” diye konuştu.
Adaların silahsızlandırılmasının da Türk-Yunan ilişkileri açısından önemli olduğunu vurgulayan Mustafa Kaymakçı, “Bir başka önemli konu bu adaların silahlandırılması konusudur. 1947 yılında ikinci paylaşım savaşı yani Dünya Savaşı, Paris Antlaşmasıyla Yunanistan’a verildi. Verilirken de kesin bir madde vardı bu antlaşmada. Bu da adaların silahlandırılmamasıydı. Fakat daha sonra Yunanistan defakto yaparak bu adaları silahlandırdı. Artık bu güçleri herkes biliyor” dedi.
“Türklerin çeşitli anlaşmalara dayanan hakları var”
Konuşmasına Türkiye ve Yunanistan arasında yaşanan sorunları ele alarak devam eden Kaymakçı, “Bir başka konu ise Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra Yunanistan NATO’nun askeri kanadından çıktı. Fakat 80’li yıllarda ABD güdümlü askeri darbeyi yapan Cunta Hareketi, Yunanistan’ın NATO’nun kanadına dönmesine müsaade etti. Bu silahlandırma aslında Türklere karşıydı. Diğer önemli tartışılan konu ise Ege Karasuları konusudur. Şu anki sınır 6 mildir. Ancak Yunanistan bunu 12 mile çıkartmak istiyor. Peki, 12 mil olursa ne olur? Türkiye’de Çanakkale’den bir gemi çıktığında kesinlikle Yunanistan’ın egemenliğinde ulaşımına devam etmek zorunda kalacak olması demektir. Dolayısıyla Türkiye bunu kesinlikle kabul etmiyor. Bu soruları çözmek için karşılıklı görüşmeler devamlı sürüyor ancak halen bir yere varabilmiş değiliz. Oniki Ada Türklerinin uluslararası antlaşmalarla belirli hakları vardır. Bu haklara sahip olduğumuz antlaşmalar şunlardır; 1913 Atina Antlaşmasına bağlı 3 numaralı Protokol, 10 Ağustos 1920 Yunan Sevr Antlaşması, 30 Ocak 1923 Mübadele Sözleşmesi, 1923 Lozan Antlaşması: 45. Maddesi, 1926 Atina ve 1930-1933 Ankara Antlaşması, 1947 Paris Antlaşması’dır” diye açıkladı.
Konuklar arasında yer alan Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Ali Dayıoğlu, kendi alanı ile ilgili konuda yaptığı açıklamalar ile konferansa katkıda bulundu. Doktor Ali Dayıoğlu, “Hocamızın da dediği gibi Yunanistan kendisini bağlayan tek antlaşmanın Paris Antlaşması olduğunu savunuyor. Ancak 1913 Atina Antlaşması’na bağlı protokole göre de hatta tüm antlaşmalara göre Rodos Türklerini tüm antlaşmalar bağlamaktadır” dedi.
Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, katılımcıların sorularını cevaplayarak programı sonlandırdı.