Egeli akademisyenden endüstriyel alg üretimi
Ege Üniversitesi (EÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yaşar Durmaz, gıda, kozmetik, tarım, organik gübre üretimi, biyo-dizel ve hidrojen üretimi gibi farklı sektörlerde kullanılabilen alglerin endüstriyel üretimini yaptı. Doç. Dr. Durmaz’dan çalışmalarıyla ilgili bilgi alan EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Ülkemiz ticaretinde büyük bir hacme sahip olan alglerin endüstriyel üretimini yapan hocalarımızı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum” dedi.
Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yaşar Durmaz, 20 yılı aşkın süredir deniz suyu ve fotobiyoreaktörler kullanarak yurt içi ve yurt dışında mikroalgler üzerine çalışma ve araştırmalar yürütüyor. Üzerinde çalıştığı mikroalglerin endüstriyel tarzda üretimleri konusunda başarıya ulaşan Doç. Dr. Durmaz, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) ile işbirliğine gitti. EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Doç. Dr. Durmaz’dan çalışmalarıyla ilgili bilgi aldı. Gıda, kozmetik, tarım, organik gübre üretimi, biyo-dizel ve hidrojen üretimi gibi farklı sektörlerde kullanılabilen alglerin ithal edildiğine dikkat çeken Rektör Budak, ülke ekonomisine büyük katkıda bulunacak yerli ve milli üretim için Ege Üniversitesi olarak her türlü desteği sağladıklarını ve desteklerini sürdüreceklerini dile getirdi.
“AKADEMİSYENLERİMİZ BİLİMİ İLERİYE TAŞIYOR”
Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesinde görev yapan öğretim elemanlarının çalışma ve araştırmalarıyla bilimi her gün daha da ileriye taşıdıklarını söyleyen Rektör Budak, “Hocalarımız ülkemizde de alg üretimi yapılabileceğini gösterdi. Şu anda da özel sektöre açma aşamasındalar. Türkiye’de alg üretimi neredeyse yok denecek kadar az. Alg üretimi sakız, çikolata, kozmetik, balık yemi, gıda ürünlerinde doğal renklendirme, tarımda organik gübre kullanımı gibi birçok alanda kullanılabiliyor. Alglerin değerlendirilmesi adına bir ticarileşme süreci söz konusu. Algler ülkemiz açısından yıllık ciddi bir ticaret hacmine sahip. Hocalarımızın bilimsel ve akademik çalışmaları sayesinde ve MÜSİAD’la yapılan iş birliği çerçevesinde, ülkemiz özel sektörü alg üretimine başlamış olacak. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi hocalarımızın bilim adamı olmanın gereğiyle yaptıkları çalışmaların ülke ekonomisine, vatana, millete, topluma ve insanlığa katkı sağlaması bizim için gurur verici. Ülkemize bu değeri kazandıran Su Ürünleri Fakültesi Dekanlığımız ve hocalarımıza teşekkür ediyor, başarılarının daim olmasını diliyorum” diye konuştu.
BİRÇOK SEKTÖRDE İTHALATIN ÖNÜNE GEÇİLECEK
Alglerin, denizlerle sularda bulunan önemli mikroorganizmalar olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Durmaz, “Fotosentez yapıyorlar, fotosentez sonucunda da protein, yağ, vitamin, pigment gibi önemli bileşimleri bünyesinde bulunduruyorlar. Bunların üretimi dünyada birçok ülkede yapılıyor. Türkiye ise ithal ediyor. Dünya algleri farklı farklı sektörlerde kullanıyor. 20 yıldan fazla süredir bu konu üzerinde çalışıyorum ve belirli sonuçlar elde ettim. Elde ettiğimiz sonuçlar ve yaptığımız projeler konusunda ürünlerimizi sanayide ve gıda sektöründe kullanılabilir hale getirmek için çeşitli proseslerden geçirdik. Şeker, sert şeker, yumuşak şeker ve jel şekerlerde renklendirici olarak istediğimiz rengi elde ettik. Endüstriyel tarzda üretim yapabiliyoruz” dedi.
DOĞAL BİLEŞENLERE TALEP ARTIŞI
Çikolata ve şekerleme pazarı fiyat ve kalite odaklı rekabetin yoğun olduğunu, ancak tüketicilerin özellikle son dönemde yüksek bir artış ile doğal bileşenler kullanılarak elde edilen ürünleri talep ettiğini söyleyen Doç. Dr. Durmaz, rekabet unsurlarının bölgesel özelliklere göre değişim gösterdiği bir pazar olduğuna değindi. Alglerin farklı renklere sahip olduğunu ve söz konusu ürünlerde doğal bileşen olarak kullanılabildiğini belirten Doç. Dr. Durmaz, “Yeşil, sarı ve kırmızı tonlarını verebileceğimizi doğal renklendirici kullanarak elde ettik. Çikolata ve şekerleme pazar fiyatı ve kalite odaklı rekabet yoğun, tüketiciler son dönemde doğal bileşenlerden elde edilen ürünleri talep ediyor. Kozmetik açısından da şu ana kadar yaptığımız çalışmalarda sabunlarda kullanarak cilde ve vücuda yararlı ürünler ortaya çıkarmış olduk. Aqua kültürünü de pas geçmedik. Sentetik pigmentler yerine doğal pigment sahibi olan pigmentleri koruma metotlarını geliştirdik. Palyaço balıkları dediğimiz ‘Nemo’ balıklarında denemeler yaparak kullandığımız alg gruplarına göre farklı renk gruplarını elde etmeyi başardık” diye konuştu.
İŞ DÜNYASINDAN TAM DESTEK
Orta ölçekli bir firmanın yaklaşık olarak yılda 3 tona yakın alg ithal ettiğini ve bununda firmalara yüksek masraflar oluşturduğunun altını çizen Doç. Dr. Durmaz, “Oranları incelediğimizde ülkemizde kullanılan pigmentlerin sadece yüzde 10’unun alglerden doğal yollarla üretildiğini, geri kalanında ise sentetik pigmentler kullanıldığını görüyoruz. İthalat yapan firmalara gidip, ‘Artık alg üretimini biz yapıyoruz’ dediğimizde hemen kabul ettiler. Denemelerimizi yaptık, başarılı olduk. Çalışmalarımıza yönelik MÜSİAD’ın organize ettiği iş adamları gruplarına sunumumuzu yaptık. Onlar da bu çalışmaya yatırım yapma kararını aldı” dedi.