Prof. Dr. Mert, “Güzel sanatlar, Türk inkılabının tamamlayıcı bir unsurudur”

EÜ’de “Atatürk ve Sanat” Konferansı

Prof. Dr. Mert, “Güzel sanatlar, Türk inkılabının tamamlayıcı bir unsurudur”

Hülya Ceylan-Bengisu Atalay

Ege Üniversitesinde, “Atatürk ve Sanat” konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Hasan Mert, “Atatürk’ün güzel sanatlar anlayışı hiç şüphe yok ki milli ve medeni bir mahiyete sahiptir. Özünü milli kültürden alan bu anlayış, muasır medeniyet seviyesini teşkil eden, batının formlarıyla işlenen özgün bir sanat tarzını ifade eder” dedi.

Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi tarafından düzenlenen “ 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı” etkinlikleri kapsamında “Atatürk ve Sanat” konulu konferans gerçekleştirildi. Konferansı, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Mert verdi. İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliğe Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alev Parsa, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. 

Atatürk’e göre, ileri medeniyetlerin yalnızca bilim ve teknolojide değil aynı zamanda sanat alanında da eserler verebilen medeniyetler olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mert, “Ülkemizde sanatın çağdaşlaşması tesadüf değildir. Atatürk, ülkenin ihtiyacını hisseden bir liderdi. Güzel sanatlar, Türk İnkılabının tamamlayıcı bir unsurudur ve önemli bir aşamasını temsil eder. Atatürk, ancak güzel sanatla ilerleyen ve eser veren milletlerin asrın ileri medeniyetleri arasında yer alabileceğini belirtmiştir. Medeniliğin ve ilerlemenin bir göstergesi olan güzel sanatlar çağdaşlaşmanın ana kriterlerindendir. Bu yüzden güzel sanatlar alanında gösterilecek başarının inkılabın temel amaçlarından ve dinamiklerinden birisi olarak gören Mustafa Kemal Paşa, ‘Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki bilimin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur’ demiştir” diye konuştu.

Atatürk’ün sanata verdiği önem ve gösterdiği hassasiyeti sık sık dile getiren Prof. Dr. Mert, “Atatürk öyle bir liderdi ki; Çanakkale Savaşı’nda askerlerine moral vermek için bando ve mızıka eşliğinde yemek yedirirdi. Öyle ki yine Çanakkale Savaşı’nda sipere girdiği zaman duvarların üzerinde Kuran-ı Kerim’den ayetlerin ve  ‘ya sabır’  gibi kelimelerin hat sanatı ile yazıldığını gören Yarbay Mustafa Kemal, derhal bu yazıları yazan askerin geri gönderilmesini istetmiş ve bunun sebebi olarak da ‘Siperlere girecek binlerce gönüllü Mehmetçik var, ama bu kadar güzel yazı yazabilen sanatçıyı bu millet çok az bulur’ diyor. Atatürk sanatın her daim var olmasını ve sanatın, sanatçının korunması gerektiğini düşünen bir liderdi” diye konuştu.

Sanatsal başarılarımız cumhuriyetin ürünüdür”

Sanatın ülkemizde gelişebilmesinde Atatürk’ün sanata olan sevgisinin büyük etkisi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mert, “Türkiye Cumhuriyeti’nin sanatsal kimliğinin sağlam temeller üzerine yükselmesini arzu eden Atatürk’ün güzel sanatlar anlayışı hiç şüphe yok ki milli ve medeni bir mahiyete sahiptir. Özünü milli kültürden alan bu anlayış, muasır medeniyet seviyesini teşkil eden, batının formlarıyla işlenen özgün bir sanat tarzını ifade eder. Böylece sanatçılar, güzel sanatların her bir dalında yaptıkları çağdaş çalışmalar için milli tarihten olay, yer ve kişi bağlamında feyz ve ilham almışlardır. Sonuç itibariyle açıkça ifade edebiliriz ki; günümüz Türkiye’sinde; müzikte, sinemada, tiyatroda, balede, heykelde, resimde, mimaride, edebiyatta, dansta, halk oyunlarında kat edilen ilerlemeler hiç şüphesiz Atatürk’ün sanatı sevmesi ve sanatçıyı teşvik etmesi neticesinde gerçekleşmiştir. Dolayısıyla sanatsal başarılarımız cumhuriyetin ürünüdür” diye konuştu.

Konferans sonunda Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alev Parsa, Prof. Dr. Hasan Mert’e “Teşekkür Belgesi” verdi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir