Ege’de “Persona” Sergisi

Ezgi Güler-Müjgan Öğe-Naelil Maghfiroh

Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitim Bölümü Sergi Salonu’nda “Persona” enstalasyonu sanatseverlerle buluştu. Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitim Bölümü’nde İsveç Enstitüsü’nün desteklediği,  Ege Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi ve Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi işbirliğinde 22 lisans öğrencisinin eserlerinin gösterildiği “İMA/IMPLICATİON” sergisi kapsamında Buse Akgün tarafından hazırlanan “Persona” enstalasyonu gerçekleştirildi. Etkinliğe EÜ Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Merih Tekin Bender, Dr. Öğretim Üyesi Emine Halıçınarlı, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Serginin açılışında konuşan EÜ Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Fakültesi son sınıf öğrencisi Buse Akgün, “Analitik psikolojide bulunan personayı işliyorum. Persona toplumda edindiğimiz rollerin aslında bize bir maske olduğunu söylüyor.  Ben de bu konu üzerine değindim. Ayrıca persona altında oluşan karakterimiz yani özel yaşamımız da ortaya çıkan karakterimiz, birer gölge. Bu ikisini birlikte aktarmaya çalıştım. Çalışmamda materyal olarak demirleri kulandım. Eldivenler zaten projemizin temelinde yer alan ana madde. Yine misinaları kullandım. Işık kullandım. Eserde göreceğiniz içten yanan bir ışığımız var. Yani kişiliğimizi aydınlatan iç benliğimiz oluyor. Gölgeyle de onu belirtmek istedim. Persona ve gölgeyle bir ilişki bulmak istedim. Bu çalışmaya özgü içerisinin karanlık olması gerekiyor. Ben de personayı aydınlatmak istedim ve bunun için perdeleri kullandım” dedi.

Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Merih Tekin Bender ise “Kendisi Güzel Sanatları Eğitimi Bölümü dördüncü sınıf öğrencisi. Buse bu çalışmada hem yerleştirme enstalasyonla hem de bir performansla etkinlik açılışını gerçekleştiriyor. Genel temamız cinsiyet ve kimlik üzerine. Bu başlığın içinde herkes kendi konseptini şekillendiriyor. Genç sanatçıların bireysel kimlikleri de kendi yapmış oldukları işlere  yansıyor.  Her ne kadar kimlik konusunu biz biraz  daha toplumsal kimlik ve toplumsal cinsiyet olarak ele alsak da sanatçının bireysel duyguları eser  üretim sürecinde son derece önemli ve bu yansımaları da bireysel performanslarda  görebiliyorsunuz. Öğrencilerimiz dördüncü sınıf öğrencileri. Her öğrenci ortak olan malzemeyi kendine göre yorumluyor ve ufak  tefek değişiklikleri oluyor. Zaten  işin güzel kısmı da bu oluyor. Sürekli değişen, dönüşen bir şeye yol açmış oluyor. Aynı malzeme  sürekli değişen dönüşen  bizim farklılıklarımızı ortaya koyduğumuz iş halinde evrilen bir süreç meydana geliyor. Biz her seferinde her açılışta bu süreçteki değişimleri ve üzerinde konuşabileceğimiz öğrencilerimizin ve o gün açılışı olan öğrencinin belirlediği konsepti biraz daha konuşmuş tartışmış ve meseleyi derinleştirmiş oluyoruz. Her seferinde de aslında bu değişimin ne kadar dinamik ve plastik olarak da nasıl sonuçlar aldığımız üzerinde de konuşuyoruz. Sadece kavramsal içerik son derece önemli  çünkü biçim öz birbirini desteklemesi gerekiyor. Bu sergi uluslararası kapsamı olan bir sergi. 25- 28  Nisan tarihlerinde Stockholm’de bütün sergi grubunun videosu  gösterilecek. Her iki günde bir değişerek, dönüşerek devam eden bir sergi grubu” diye konuştu.

Dr. Öğretim Üyesi Emine Halıçınarlı ise “Hissettiklerimiz de önemli çünkü canlı bir durumla yüz yüzeyiz. Bu çalışma felsefeyle ilgili bir çalışma. Bireyler gerçek hayatta normlara uymak zorunda kalıyor. Birey bu konuda zorluk çekiyor. Bu nedenle de kişi gerçekleri kendi perdeleri arkasından istediği şekilde yansıtıyor. Bu canlılığın içinde saydamlık var ve biz yapının içinde geziyoruz. Bugün hissettiğimiz şey aslında içinde dolaşmamız. Bu anlamda farklı bir çalışma tebrik ediyorum” dedi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir