Prof. Dr. Budak, “Yerli ve milli yazılımlar geliştirmek veri güvenliği açısından oldukça önemli”
Ege Üniversitesi geleceğin yazılımcılarını yetiştiriyor
Prof. Dr. Budak, “Yerli ve milli yazılımlar geliştirmek veri güvenliği açısından oldukça önemli”
Fatma Kübra Karadaş
Ekonomi, sağlık, iletişim, güvenlik, eğitim, ulaşım gibi günlük hayatın içerinde yer alan her sektör için yazılım büyük önem arz ediyor. Özellikle Türkiye gibi genç nüfus imkânına ve ilerleme birikimine sahip ülkeler için yazılım önemli bir alan. Yazılımın en önemli bileşeni ise iş gücü. Yazılım projeleri bütçelerinin yüzde 70’ini personel giderleri oluşturuyor. Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü yazılım alanına yönelik sürekli çalışmalar yaparak, öğrencilerini yazılım sistemlerinin geleceği için yetiştiriyor.
Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde akademisyenlerle bir araya gelen Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, yerli ve milli yazılımın ülkeler için vazgeçilmez olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Budak, “Günümüz dünyasında tüm sektörler hızla dijitalleşme sürecine giriyor. Artık tüm verilerimiz dijital ortamda bulunuyor. Bu sebepten yerli ve milli yazılımlar geliştirmek ulusal ve uluslararası veri güvenliği açısından da oldukça önem taşıyor. Bilindiği üzere devletimiz bir dijital dönüşüm hareketi başlattı. Biz de göreve geldiğimiz günden bu yana bu dönüşümü Ege Üniversitesi’nde hayata geçirmek adına önemli adımlar attık. Bilimsel ve bürokratik pek çok işlemi tek şifre sistemimize entegre ettik. Çağın gerektirdiği bilgi birikimine sahip yazılımcıları Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği bölümümüzde yetiştiriyoruz. İnanıyorum ki burada okuyan gençlerimiz gelecekte dijital dönüşüm adına önemli rol oynayacaklar. Hocalarımıza ve öğrencilerimize çalışmalarında başarılar diliyorum” diye konuştu.
Yazılım sistemleri ile ilgili yapılan çalışmalar hakkında bilgiler veren Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yasemin Topaloğlu, “Yazılımın içinde olmadığı bir sistemin bugün ne günlük hayatta, ne eğitim alanında, ne ekonomi alanında kısacası hiç bir alanda yaşaması mümkün değil. Bundan 25-30 yıl öncesinde yazılım, çalışma hayatında sadece iş ile ilgili kullanılıyordu. Günümüzde ise ulaşım sisteminden tutun sağlık, ekonomi, askeri, finans alanları başlıca olmak üzere aklımıza gelebilecek her alanda yani hayatın içinde mütemadiyen kullanılıyor” dedi.
“Ağın güvenliği ve performansı büyük önem taşıyor”
Prof. Dr. Topaloğlu, “Günümüzde yazılım sistemlerinin hepsi bir ağ üzerinde çalışıyor. Terimsel olarak bunu sistemlerin birlikte çalıştırılması anlamına gelen “interoperability” olarak ifade ediyoruz. Dolayısıyla ağın güvenliği ve performansı bu noktada büyük önem taşıyor. En ufak bir yazılım hatası zincirleme olarak tüm sistemleri aksatabiliyor. Bu durum da birçok olumsuzluklara sebep oluyor. Ülkeler yazılım alanında başarılı olduklarında bunun etkileri tüm alanlarda görülüyor. Yine yazılım alanındaki boşluklar ve zayıflıklar da güvenlik gibi problemlere sebep oluyor. Yazılımın kalitesinin başarılı olarak nitelendirilmesi için bazı şartların sağlanması gerekiyor. En önemli faktörler ise yazılımın doğru ve etkin şekilde çalışması, performansının iyi olması, kullanıcı ile olan iletişiminin iyi olması şeklinde sıralanabilir. Tabi yazılımın tamamlanması sonunda da yani teslim edildikten sonraki süreçte yazılımın değiştirilebilmesi yani bakıma uygunluğu da önemli bir faktördür” diye konuştu.
“Yazılım sektörü aktif ve dinamik bir alan”
Yazılım sistemlerinin gelecekteki önemine değinen Prof. Dr. Topaloğlu, “Yazılım sektörü çok aktif ve dinamik bir alan olma özelliğine sahip. Teknolojiyle birlikte yazılım sistemleri sürekli değişim ve dönüşüme uğruyor. Bu noktada Türkiye’de güzel gelişmeler oluyor. Son 15 – 20 sene içerisinde yazılım firmaları çoğaldı ve yazılım ihracatına başlandı. Yine de daha kat edilecek çok yol var” diye konuştu.
Prof. Dr. Topaloğlu, “Yazılımda en önemli bileşen iş gücüdür. Yazılım projesinin bütçesinin en az yüzde yetmişini personel giderleri oluşturur. Donanım, teçhizat gibi maliyetler yüzde 25’i geçmez ama iş gücü en önemli etkendir. Bu nedenle ülkemizin yetişmiş eleman ihtiyacı oldukça fazladır. Önümüzdeki 10- 15 sene içerisinde yani çok yakın bir gelecekte şu an deneysel olarak araştırmaları yapılan yapay zekâ ürünleri, robotlar günlük hayatımızın her alanında karşımıza çıkmaya başlayacak. Ege Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği olarak bizler de bu alanlarda sürekli çalışma yapıyoruz ve öğrencilerimizi yazılım sistemlerinin geleceği için yetiştiriyoruz. Bizim araştırma alanlarımızı genel başlıklarda toplayacak olursak makine öğrenmesi, derin öğrenme gibi yeni alanlarla birlikte dağıtık sistemler, sensor tabanlı sistemler, etmen tabanlı sistemler, yapay zeka ve anlamsal(semantik) web alanları olarak özetlenebilir” dedi.