Uzm. Dr. Oral, “Genler, sporda performansı belirliyor”

İZMİR(Ege Ajans)- Sporcunun “Spor Genleri’’ açısından genetik analiz yöntemiyle öngörülen sportif performans düzeyi “Spor Genetik’’ alanında yapılan araştırmaların geldiği son noktayı gözler önüne seriyor.

İnsan Genom Projesi ile başlayan ve genler üzerinde yapılan çalışmalarda hastalıklı genlerin yok edilerek insanların günümüzde tedavi edilemeyen hastalıklarının tedavi edilebileceği bilim dünyası tarafından açıklanıyor. Spor dünyası da bu yeni buluşu “Sporda yetenek” konusunda kullanıyor.

Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Uzman Doktor Onur Oral,  son yıllarda spor dünyasının ilgi çeken konularından “Spor ve Obezite Genetiği” hakkında bilinmeyenleri anlattı.

Son yıllarda tıp alanındaki gelişmelerin çok önemli yenilikleri hayatımıza kazandırdığını ifade eden  Uzm. Dr. Oral, “ Tıp dünyasında özellikle genetik alanındaki bilimsel ilerlemelerle insan hayatının sırları açığa çıkarken; aynı zamanda hastalıkların tanı ve tedavileri de genetik bilimi rehberliğinde tekrar şekillenmeye başladı. Proje sonuçları 2001 yılında açıklanan ancak eksikleri 2003 yılında tamamlanan İnsan Genom Projesi bu alandaki ilerlemelere çok önemli ivme kazandırmıştır. Her bilim dalı için olduğu gibi spor bilim dünyası da bu yeniliklere seyirci kalmadı. Geçen süre içinde yeni bilgiler ortaya çıktıkça güncellenen İnsan Genomu Projesi rehberliğinde genetik uygulamalar spor dünyasında her geçen gün daha çok dikkat çekmeye başladı. Günümüzde kitleselleşen sportif etkinlikler, insan yaşantısına ve ülkelerin tanıtımında yön veren en önemli kurumlardan birisi haline gelmiştir. Spor artık tamamıyla bilimsel teori ve uygulamaların ışığı altında yapılan bir faaliyet alanı olarak değerlendirilmektedir. Özellikle amaç yüksek performans olduğunda;  spor klüpleri, antrenörler ve sporcular daha üstün başarılar için ‘Spor Genetiği’ alanında yaşanan bilimsel gelişmeleri spor dünyasına taşımaya hız vermişlerdir” dedi.

GENLER KONTROL EDİYOR”

Uzm. Dr. Oral, “Sportif performansın ve sportif yeteneğin  doğuştan mı var olduğu, yoksa sonradan mı kazanıldığı her zaman tartışma konusudur. Bu yeteneklerin ve sonuçta ortaya konulan performansın bir limitinin olup olmadığı günümüzde hala tartışmalıdır. Son yıllarda gelişen genetik bilimi ve atletik performansı etkileyen genlerin tek tek tespit edilmesiyle, vücudun spor branşına ve antrenman programına verdiği fizyolojik tepkinin ölçülmesi, kas tiplerinin tespit edilmesi birçok faktörün DNA’larımıza kodlanmış olduğu ve genlerimiz tarafından kontrol edildiği gerçekliğini ortaya koymuştur. Sportif yeteneğin genetik bir aktarım ile doğuştan gelen bir etkimi ya da sonradan oluşan bir durum mu olduğu bununla birlikte sportif performansların bir üst sınırlarının var olup olmadığı önceden beri tartışılmış bir konu olmuştu. Son yıllarda gelişen genetik bilimi ve atletik performansı etkileyen genlerin tek tek tespit edilmesiyle, vücudun spor branşına ve antrenman programına verdiği fizyolojik tepkinin ölçülmesi, kas tiplerinin tespit edilmesi birçok faktörün DNA’larımıza kodlanmış olduğu ve genlerimiz tarafından kontrol edildiği gerçekliğini ortaya koymuştur” diye konuştu.

“ANTRENMANLAR DA BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR”

Sporda genetik altyapının özellikle kuvvet, dayanıklılık, kas kitlesi, kas liflerinin tipi ve oranları ile akciğer kapasitesi üzerinde büyük etki gösterdiğini ifade eden Uzm. Dr. Oral,  “Özellikle dayanıklılık sporları için gerekli olan kardiyopulmoner kapasite üzerindeki etkisi olduğuna dair önemli çalışmalar mevcuttur. Genler, ayrıca sporcu vücudunun antrenmana, beslenmeye ve diğer faktörlere nasıl ve ne şekilde cevap vereceğini de belirlemektedir. Örneğin, dayanıklılık için düşük genetik potansiyele sahip olan bir atlet, antrenmana daha iyi cevap verebilme potansiyeline sahip ise dayanıklılık için yüksek genetik potansiyele sahip atletten daha başarılı olabilmektedir. Sportif kalıtsal özellikler kas kitlesi, kas lifleri, kardiopulmoner yapı patlayıcı güç ve dayanıklılık gibi özelliklerde büyük öneme sahip olduğu bilinmektedir” dedi.

“SAĞLIKLI BİR YAŞAM TARZI ŞART”

Uzm. Dr. Oral,  “Sporcunun genetik altyapısının sadece sporda üstün olabilmek için gerekli potansiyeli belirlediğini unutmamak gerekmektedir. Bir sporcu, rekorlar kırabilmek ve şampiyon olabilmek için gerekli genetik potansiyele sahip olsa bile, sağlıksız bir yaşam tarzı veya yetersiz egzersiz ile sportif performanslarında başarılı olamayacaktır. Benzer şekilde, kısıtlı bir genetik potansiyele sahip olan bir sporcu düzenli bir yaşam tarzı ve bilinçli egzersiz ile branşında üstün bir performans sergileyebilecektir. Örneğin, atletlerdeki kas lifi dağılımı, atletin genetik potansiyeli ne olursa olsun, antrenman düzeyinin şiddeti, süresi ve sıklığına, ayrıca diyet ve diğer faktörlere bağlı olarak da değişim gösterecektir. Yani, genetik altyapı performans potansiyelini belirlemektedir ancak, güncel performans kapasitesi daha çok antrenman, pratik, motivasyon ve beslenme gibi diğer faktörlerden etkilendiği unutulmamalıdır. Dünyada spor bilim  alanında sadece ‘Spor Genetiği’ değil ama aynı zamanda ‘Obezite Genetiği’ konusunda da benzer testlerle, obezite hastalığının genetik tanısı, gen yapısına uygun bireysel diyet ve egzersiz  programları düzenlenebilmektedir. Bu konularda yaşanan yenilikçi değişim ve olumlu gelişmeleri izleyerek; ulusal ve uluslararası araştırma projelerde yer almayı ‘Spor ve Sağlık’ adına ülkemizin sportif başarıları ve vatandaşlarımızın sağlıklı bir yaşam sürebilmesi adına çok önemli bir bilimsel sorumluluk olarak değerlendiriyorum” dedi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir