Ege’de “Evrensel Yaşam” semineri düzenlendi

 Ilgım Zeybek/İbrahim Şengül

İZMİR(Ege Ajans)- Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik Bölümü tarafından  “Evrensel Yaşam” semineri düzenlendi. Semineri, EÜ Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Sami Korkmaz verdi.

 Ege Üniversitesi Biyomühendislik Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe Mühendislik Fakültesi  Biyomühendislik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nuri Azbar, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Sunumuna,  Evren nasıl gelişti? Dünyamız dışında yaşam olabilir mi? Atomlar neden ölümsüzdür?  Elementler nasıl oluştu? Dünyamızdaki yaşam formları neden birbirine benziyor?  Neden sadece Karbon, Oksijen, Hidrojen, Azot?  Uzaysal mekânımız önemli mi?  Zaman, hücre ve gelişmiş organizmalar kendilerini anlayabilirler mi?  hakkında bilgiler vererek başlayan Prof. Dr. Korkmaz, dünyanın yaşından önce evrenin nasıl oluştuğuna dair konuların irdelenmesi gerektiğini belirtti.

Evrenin nasıl oluştuğuna dair açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Korkmaz, “Başka evrenler olabileceğini söylüyor fizikçiler. Bu evrenler varsa aynı fiziksel ölçütlerle anlamamız pek mümkün görünmüyor. Dolayısıyla bizim için tek bir evren var. Evrenin nasıl geliştiğine bakacak olursak çok uzun yıllar, 15 milyar yıl gibi bir süreçten bahsediliyor. İlk oluşumunun tekillik denilen bir durumdan geldiğini biliyoruz. Öncülü neydi peki? Hiç evren yoktu, hiç zaman da yoktu. Evren ortaya çıktığında zaman ortaya çıktı. Uzunca bir süre içinde de yoğun enerjinin bulunduğu ortamda maddenin ortaya çıkışının gerçekleştiği düşünülüyor. Bizler son birkaç milyar yılda ancak ortaya çıkan kombinasyonların sonucunda bir ara geliyoruz” diye konuştu.

Bilim insanları dünyada yaşamın var olmasını çok özel nedenlere bağladığını ifade eden Prof. Dr. Kemal Sami Korkmaz, “ En temel, en başta gelen nedeni dünyanın güneşe yeterince uzak ve yeterince yakın olmasıdır. Dünyamız biraz daha Venüs’e ya da biraz daha Mars’a yakınlaşacak olursa yüzlerce derece sıcak, yüzlerce derece soğuk olacaktır.  Böylelikle suyu tutamayan bir gezegen oluruz. Suyu tutamazsak, bizlerin anladığı gibi suyun olmadığı bir yaşam düşünülemez. Atomlar vardı. Moleküler yapı olarak ise ilk su molekülleri oluştu. Su, su buharı sonrasında çözünebilen moleküller, makromoleküller oluşmaya devam etti. Bir noktadan sonra yaşam kendini moleküler seviyede tekrarlayabilecek hale getirdi. Moleküler seviyedeki tekrarlanabilirlikler kimyasal yani termodinamik kurallar ile kendini sabitledi. Onlar olmaksızın aynılık oluşamazdı. Daha sonrasında çevresel faktörler de etkisini göstererek bu kombinasyonların çoğalmasını sağladı. Lakin bunların içerisinden başarılı olabilenler sadece yeni bir form, yeni bir molekül üretebilen yapılardır” dedi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir