Geçmişten Günümüze Mimari Anıt, Edebi İmge ve Kültürel Fenomen Özellikleriyle; Na’üralar
Dr. Özbay, “Na’üra bir su dolabıdır ancak her Na’üra bir su dolabı değildir”
Menduha Meryem Ceylan-Mertcan Ayaz
İZMİR (Ege Ajans) – Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarafından “Ortaçağdan 20. Yüzyıla Aygıt, Mimari Anıt, Edebi İmge ve Kültürel Fenomen Özellikleriyle Na’üralar ( Su Dolapları)” temalı konferans düzenlendi. Etkinlik, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Ahmet Arslan Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Konferansa, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Arife Karadağ, Ege Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ender Özbay, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Ege Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ender Özbay’ın sunumuyla gerçekleşen konferansta Na’üra’ların tarihsel ve mimari olarak önemine değinildi. Na’üra ve su dolabı gibi iki kavram kullandıklarını belirten Dr. Ender Özbay, “Konuya girerken hemen su dolaplarıyla Na’üra’ların ayrımını önce bir yerleştirmek isterim” dedi. Alçak bir yerden yüksek bir yere su sağlayan sistemlere genel olarak su dolabı dendiğini açıklayan Dr. Ender Özbay, “ Na’üra bir su dolabıdır ancak her Na’üra bir su dolabı değildir, örneğin konu araştırmacıları insan gücüyle veya hayvan gücüyle dönen ya da su gücüyle dönen dolaplar gibi tasnifler yapmıştır. Su dolapları içinde hayvan gücüyle dönen dişli düzenekler üzerinde kurulan çoğunlukla da durgun bir su kaynağından yukarı su çeken düzenekler söz konusudur. Na’üralar ise dünyanın birçok yerinde farklı örneklerine rastlamış olduğumuz, özellikle Akdeniz Havzasında mimari bir müştemilat ile birlikte anıtsal örneklerine rastladığımız bir yapı türüdür” diye konuştu.
Dünyaki örnekleri; Habur, Segura, Nil ve Asi nehri üzerindeki çok çeşitli şekilde Na’üralar görüldüğünü dile getiren Dr. Özbay, “Özellikle Anadolu ve Anadolu’ya yakın bağlantılı toprakları baz alarak bir harita üzerinde baktığımızda da azımsanmayacak derecede bir Na’üra tespiti söz konusudur. Ve bu tespitlerin büyük bir çoğunluğu tarihsel kaynaklar ve seyahatnamelerden elde edilen bilgilerle sağlanmıştır. Bu Na’üraların az bir kısmının hala kalıntı izinlerine ulaşabilmekteyiz” diye aktardı.
Na’üraların geçmişte bayındırlık hizmetleri adına tarım arazilerine su taşımak ve şehirlerin su ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılan ve yüzyıllar boyunca kullanılan tarihi ve mimari bir yapılar olduğunu belirten Dr. Ender Özbay, Na’üraların teknik özelliklerinden bahsetti.
Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Arife Karadağ, Dr. Özbay’a katılımı için çiçek verdi.