EÜ’de “Patent ve Fikri Hakların Korunması/Teknopark Mevzuatı ve Uygulamaları Bilgilendirme Programı”

Dr. Özkaya, “ Bütün fikirler ihtiyaçlardan doğar”

Müzeyyen Öztürk- Shafiullah Qaderi

Ege Üniversitesi’nde (EÜ) “Patent ve Fikri Hakların Korunması/ Teknopark Mevzuatı ve Uygulamaları Bilgilendirme Programı” düzenlendi. Ege Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (EGESEM) ve Ege Teknopark işbirliğiyle yürütülen eğitim programı kapsamında Edebiyat Fakültesi Prof. Dr. Ahmet Arslan Konferans Salonunda bilgilendirme semineri gerçekleştirildi. EÜ EBİLTEM – TTO Fikri Mülkiyet Hakları Birimi’nden Dr. F. Can Özkaya’nın konuşmacı olarak yer aldığı seminere akademisyen ve öğrenciler katıldı.

“Fikri Mülkiyet denilen kavramı incelediğimizde ilk bakmamız gereken şey icat edilen bir ürün ortaya koruyabilmektir” diyen Dr. F. Can Özkaya, “İcat veya buluş dediğimiz şey teknik bir sorunu ortaya koyan ve teknik bir çözümü gösteren fikir ürünüdür. Herkesle aynı yere bakıp farklı bir şeyler düşünebilmektir. Sizin bir fikriniz var ise bu fikir pazara çıkana kadar ki sürede bazı noktaları göz önünde bulundurmanız gerekir. İlk olarak bulduğunuz fikri diğer fikirlerle karşılaştırmalısınız, sonra bulduğunuz tekniğin çalıştığını kanıtlamalı ve daha sonra ise geliştirdiğiniz ürün ve sistemin nasıl bir pazarlama stratejisiyle piyasaya süreceğinize karar vermelisiniz. Tüm araştırmalar neticesinde fikrinizin ciddi anlamda bir ticari potansiyelinin olduğunu gördünüz bu potansiyelin gelişebilmesi için pazar araştırması yapmanız ve rakiplerle karşılaştırmanız gerekir” dedi.

Bütün fikirlerin ihtiyaçlardan doğduğunu belirten Dr. F. Can Özkaya, “ Eğer bir fikriniz varsa ve bunun ticari olarak iyi bir noktada olacağını düşünüyorsanız, bu fikri ürüne dönüştürerek koruyabilirsiniz. Buluşunuzu var edip ortaya koyduğunuzda bunun patentlenebilir olması veya ciddi bir ürüne dönüşebilmesi için bazı gereksinimleri karşılaması gerekir.Fikri Mülkiyet Hakları da burada devreye giriyor, siz buluşunuzu fiziksel olarak ortaya koyduğunuz andan itibaren haklarınız oluşur. Fikri Mülkiyete konu olan haklar ‘sınai haklar’ olarak geçiyor ve bu haklar; marka, patent, faydalı model, coğrafi işaret, endüstriyel tasarım ve entegre devre topoğrafyası olarak sınıflandırılıyor.  Fikri haklar ise eser sahiplerinin hakları ve bağlantılı haklar olarak geçiyor” diye konuştu.

“Telif hakları soyut niteliğe sahiptir”

Fikri Mülkiyet Hakları kapsamında önemli kavramalara açıklama getiren Dr. F. Can Özkaya, “Telif hakkı, kişinin fikri emeği ile meydan getirdiği ürünler üzerinde hukuken sağlanan haklardır. Telif hakkının doğması için tescile gerek yoktur. Fikir ve sanat eserleri üzerindeki haklar eserin üretilmesiyle birlikte doğar. Telif hakları soyut niteliğe sahiptir, koruma altına alınan insan düşüncesinin yarattığı maddi olmayan mallardır. Eser ise ilim ve edebiyat eserleri, bilgisayar programı ve veri tabanları, güzel sanat eserleri ve musiki eserlerinden oluşmaktadır” dedi.

Son olarak patent hakkında bilgi veren Dr. F. Can Özkaya, “ Patent ise buluşun ya da kullanma hakkının kime ait olduğunu gösteren resmi belgedir. Bu hakla birlikte buluş sahibi, buluşunu topluma açıklamakla yükümlüdür. Bu hak sayesinde ise koruma belirli bir zaman periyodu ile belirli ülkelerde geçerlidir. Patent başvurusu öncesi yapılmaması gerekenler önemli noktalar da bulunmakta. Bunlar; başvurudan önce yayın yapılmamalıdır, satış işlemi yapılmamalıdır, sunum veya konuşma yapılmamalıdır. Profesyonel yardım alındıktan sonra başvuru yapılmalıdır. Buluşun patentlenebilmesi için ise buluş basamağı, yenilik ve sanayiye uygun olması aşamaları tamamlanmalıdır” diyerek semineri sonlandırdı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir