Dekan Takımcı, “Radyo, günümüzde hala önemli bir iletişim aracı”

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO)  tarafından Birleşmiş Milletler Radyosu’nun kuruluş günü olan 13 Şubat, tüm dünyada “Dünya Radyo Günü” olarak kutlanıyor. Önceki dönemine göre dinleyici kitlesi azalsa da radyolar,  hala birçok kişinin tercihi arasında yer alıyor. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından bir iletişim aracı olarak radyonun önemine değinmek ve uluslararası radyo yayıncıları arasındaki etkileşimi artırmak için 13 Şubat Dünya Radyo Günü olarak ilan edildi. Bu kapsamda her yıl 13 Şubat Dünya Radyo Günü farklı temalarla kutlanıyor.

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı ve Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Dilek Takımcı, tarih boyunca en etkili kitle iletişim araçlarından biri olan radyonun gelişimi, önemi ve EÜ özelinde yürütülen radyo çalışmaları hakkında açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Takımcı, “Evlerimizin başköşesinde yıllardan beri varlığını sürdüren sihirli bir kutu radyo. Küçük bir çocuğun hayal dünyası, büyüklerimizin emektar dostu. Başında heyecanla beklenen ajanslar, cızırtılı frekanslar arasında gezinip dururken birden bambaşka dünyalara bizleri sürükleyen mucizevi buluş. İlk olarak 1895 yılında icat edilen, kitle iletişim araçlarının temel taşlarından biri kabul edilen radyo, günümüzde hala önemli bir iletişim aracı. Her ne kadar teknolojik gelişmelerle televizyon ve bilgisayarların hâkim olduğu bir dünyada yaşıyor olsak da radyo hala evlerimizin baş tacı” dedi.

“BİREYDEN BİREYE İLETİŞİM ARACI”

Prof. Dr. Takımcı, “Türkiye’de resmi olarak 1927’de yayın hayatına başlayan ve eğitim, haberleşme, eğlence, spor,  reklam gibi içerikleriyle topluma geniş bir yelpazede yayın hizmeti sunan radyo, ‘bireyden bireye iletişim aracı’ olarak, teknolojinin gelişmesiyle daha güçlü bir şekilde varlığını sürdürmekte. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nun kuruluşundan daha önce, ilk kez Türk Telsiz Telefon A.Ş.’ye bağlı olarak gerçekleştirilen radyo yayınları, 1964’de TRT çatısı altında toplandı. 6 Mayıs 1927’de yayına başlayan İstanbul Radyosu’nun ardından 1928 yılında Ankara Radyosu ilk yayınlarını yapmıştır. Ankara ve İstanbul Radyoları 8 Eylül 1936 tarihinde PTT’ye devredilmiş, PTT’ye devredildikten sonra vericisi güçlendirilen Ankara Radyosu 28 Ekim 1938’de resmen işletmeye açılmıştır. Ekim 1938 yayınlarına ara veren İstanbul Radyosu, 19 Kasım 1949’da yayın hayatına geri dönmüş ve II. Dünya Savaşı ile birlikte radyolar yeni kurulan Matbuat Umum Müdürlüğü’ne yani bugünkü Basın Yayın ve Turizm/Enformasyon Genel Müdürlüğüne bağlanmıştır. 1950’de yayın hayatına İzmir Belediyesi’ne bağlı olarak başlayan İzmir Radyosu, 1953’ten itibaren Matbuat Umum Müdürlüğü bünyesinde yayınlarını sürdürmüştür” diye konuştu.

Radyonun özellikle düşük masraflı bir iletişim aracı olmasından dolayı toplumun her kesimine rahatça ulaştığını söyleyen Prof. Dr. Takımcı, “Günümüzün hala en güçlü iletişim araçlarından birisi olan radyo,  acil durum ve afet yardımı gibi alanlarda küresel düzeyde önemli rol oynamaya devam ediyor. Radyo, halkın emniyetinin sağlanmasından, endüstriyel üretimde, işletmelerde, tarımcılıkta, nakliyatçılıkta, eğlence dünyasında, uzay seyahatlerinde, deniz aşırı haberleşmelerde kısacası aklınıza gelebilecek birçok farklı alanda bugün yanımızda.   Ben de hem İletişim Fakültesi Dekanı hem de Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü olarak tüm radyo dinleyicilerinin ve radyo yayıncılığına gönül vermiş tüm radyo çalışanlarının Dünya Radyo Gününü kutluyorum” dedi.

RADYO EGE KAMPÜS

İzmir ve çevresinde FM bandından yayın yapan tek üniversite radyosu olan Radyo Ege Kampüs hakkında bilgi veren Prof. Dr. Dilek Takımcı, “Radyo Ege Kampüs, Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi’ne bağlı olarak yayınlarını sürdürüyor. İzmir ve çevresinde FM bandından yayın yapan tek üniversite radyosuyuz. Radyomuz, yayınlarını FM bandı 100.8 Mhz ve https://radyo.ege.edu.tr adresi üzerinden yapıyor.   Yeni dönemde de birçok farklı programla yayınlarımıza devam ediyoruz. Farklı müzik türlerinden sohbetlere, sağlıktan bilimsel çalışmalara,  spor-sanat ve kültürel etkinliklerden söyleşilere dinleyici isteklerinden renkli konu ve konuklara kadar geniş bir yelpazede yapım ve yayınlara imza atıyoruz. Programlarımız, Ege Üniversitesi öğrencileri ve öğretim üyeleri tarafından hazırlanıyor.  Radyoya ve radyo yayıncılığına ilgi duyan öğrencilerimiz Ege Üniversitesi Radyo ve Televizyon Topluluğu’na üye olduktan sonra alınan eğitimler doğrultusunda Radyo Ege Kampüsün çeşitli kademelerinde görev alabiliyor. Medya Merkezimize hem teknik, hem personel hem de içerik üretimi anlamında her türlü desteği veren Rektörümüz Prof. Dr. Necdet Budak hocamıza çok teşekkür ediyorum” dedi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir