Prof. Dr. Mert, “Atatürk’ün lider olması tesadüf değildir”
EÜ Eczacılık Fakültesi’nden “Dünya Lideri Atatürk” Konferansı
Prof. Dr. Mert, “Atatürk’ün lider olması tesadüf değildir”
Menduha Meryem Ceylan – Can Darcan – Kerem Kaba
Ege Üniversitesi’nin (EÜ) düzenlediği “Cumhuriyet ve Atatürk Günleri” programı etkinlikleri devam ediyor. EÜ Eczacılık Fakültesi Konferans Salonunda düzenlenen “Dünya Lideri Atatürk” konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Mert, “Bırakalım da Atatürk’ü herkes sevsin, bütün dünya sevsin” dedi.
Ege Üniversitesi’nde, Cumhuriyetin kuruluşunun 96’ıncı yılı ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete iştigalinin 81’inci sene-i devriyesi dolayısıyla “Dünya Lideri Atatürk” konulu konferans düzenlendi. EÜ Medya Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (EGEMM) hazırladığı Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatını konu alan “Son Sefer” adlı sinevizyon gösterisiyle başlayan etkinlikte, Prof. Dr. Hasan Mert konuşmacı oldu. Etkinliğe; EÜ Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayfer Yalçın, Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Derya İlem Özdemir ve Doç. Dr. Hüseyin Taşlı, öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.
Konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk’ ün hayatından anekdotlar paylaşan Prof. Dr. Mert, “Atatürk’ün geçirdiği evreleri, hayatının bölümlerini tesadüflerle açıklamak mümkün değil, Atatürk’ün lider olması tesadüf değil. Eskiye doğru gitmek istiyorum böyle bir örnekle başlayacağım. Mustafa Kemal Atatürk, artık Cumhurbaşkanı olmuş ve yanına heyetler gidip geliyor. Gelen heyettekiler Atatürk’ü övme yarışına girmişler. Atatürk ise, ‘Bana hiçbir olağanüstülük atfetmeyiniz, benim doğumumdaki tek olağanüstülük Türk olarak dünyaya gelmektir’ demiş ve yaptığı bütün işleri, bütün elde ettiği başarıları milletine bağlamıştır” diye konuştu.
Anafartalar cephesinde savaşırken askerin mühimmatı kalmadığını ve açlıktan bitap düştüğü durumda düşman ordusunun cepheye doğru geldiğini gören Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Bakın şimdi ben şu karşıki tepeye çıkacağım, kamçımı kaldırdığım zaman siz de taarruz edersiniz’ dediğini aktaran Prof. Dr. Mert, “Askerler hayretler içerinde kaldılar. Mustafa Kemal’in gösterdiği tepeye kurşun, bomba yağıyordu. Bir süre sonra Atatürk emin adımlarla o tepeye çıktı. Atatürk kamçısını indirince ortalık ‘Allah Allah’ sesleri ile çınlamaya başladı. Atatürk’ün üzerine bombalar yağarken, Atatürk sendeleyerek sırtını sipere vurdu. Çünkü bir şarapnel parçası göğsüne isabet etmişti, Conkbayırı’ndaki anıtında kalbinin üstüne denk geldi diye yazıyor. Hâlbuki Atatürk’ün kendi ifadeleriyle ‘Ceketimin sağ cebindeki saate bir şarapnel isabet etti’ demiştir. Sağ tarafına isabet eden şarapnelin de öldürme etkisi olurdu ama tanrının Atatürk’ü Türk milletine bağışladığı an olarak tarihe geçti. O saat parçalandı teninde derin morluklara sebep oldu başka da bir hasar vermedi” dedi.
“O, BİZDEN BİRİDİR”
Prof. Dr. Mert, Mustafa Kemal Atatürk’ün övmeyi ve övülmeyi hiç sevmediğinden bahsederek, “Atatürk, 1933 yılında Ankara’da Cumhuriyetin 10. Yıl kutlamaları yapılırken hazırlıkta neler yapıldığını merak etmiş. Oradakiler de ‘Efendim çok güzel hazırlıklar yapıyoruz şehrin her yerine yazılar yazıyoruz’ demişler. Atatürk, ‘Getirin yazılanlara bir bakıyım’ demiş ve bu yazıları sırası ile okumuş. ‘Atatürk dahi, Atatürk en büyük komutan ve devleti yoktan var eden adam’ gibi yazılanların üstünü sırası ile çizmiş ve en son altta yazan yazıyı gördükten sonra onu daire içine alarak ‘İşte bu!’ demiştir. Daire içine aldığı söz ise ‘O bizden biridir’. Bu memlekette farklı düşünen insanlar olabilir. Muhafazakar, ilerici, sağcı, solcu birçok insan vardır ama Atatürk hepimizindir. Bırakalım da Atatürk’ü herkes sevsin, bütün dünya sevsin” ifadelerini kullandıktan sonra konferansa katılım gösteren herkese teşekkür ederek konuşmasını sonlandırdı.