EÜ’de “Ege Denizi ve Akdeniz Bölgesel İzleme ve Değerlendirme Çalıştayı” başladı

“Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme 2017-2019 Programı”

EÜ’de “Ege Denizi ve Akdeniz Bölgesel İzleme ve Değerlendirme Çalıştayı” başladı

Hüseyin Akbaş-Ezgi Güler-Deniz Yaylacı

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünün desteklediği, TÜBİTAK MAM koordinatörlüğünde yürütülen Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi,  ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü, İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü, Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi,  Sinop Üniversitesi Su Ürünleri ve Fen Edebiyat Fakültesi, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Gökçeada Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu, İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü, Çukurova Üniversitesi  Su Ürünleri Fakültesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü ve TAEK’in işbirliğinde gerçekleştirilen  Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme 2017-2019 Programı “Ege Denizi ve Akdeniz Bölgesel İzleme ve Değerlendirme Çalıştayı” Ege Üniversitesinde başladı.

Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Binbir Gıda Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen çalıştayın açılışına EÜ Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Uğur Sunlu, TÜBİTAK MAM Çevre ve Temiz Üretim Enstitü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Haldun Karan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Uzmanı Sevil Öksüz, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Denizlerdeki kirlilik, biyoçeşitlilik ve besin ağlarının detaylı olarak değerlendirildiği çalıştayın açılışında konuşan Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Uğur Sunlu, Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili olduğunu ve denizlerin çeşitlilik açısından zengin olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Sunlu, “80’li yıllarda ulusal izleme projeleri kapsamında Dokuz Eylül Üniversitesi ile beraber Piri Reis Araştırma Gemisi ile denizlerimizde bu proje kapsamında olduğu gibi biyolojik inceleme seferlerine çıkardık. Birçok Akdeniz ülkesinde olduğu gibi, ülkemizin de bu ekosistem varlığını çok iyi tanıması ve bunula ilgili bütün verilere uzun süreli sahip olması çok önemli. Anlık parametreler ve bunların yıllar boyunca izlenmesi, döküm çalışması yapılması ve veri tutulması gerekiyor. Uluslararası stratejilerimiz için bu çalışmalar çok mühim. Geçmişte çok ciddi bütçe gerektiren bu çalışmaların ülkemizde tekrardan yapılmaya başlaması ülkemiz için sevindirici bir gelişme” dedi.

Akdeniz kıyıları 19 ülke tarafından inceleniyor

Doç. Dr. Haldun Karan, etkinlikte yaptığı konuşmada,  “İlk çalıştayımız, 2017 yılında Marmara Denizi özelinde İstanbul’da yapıldı. 2019 yılında Ege Denizi ve Akdeniz’in izleme ve değerlendirme çalıştayını Ege Üniversitesi’nde gerçekleştiriyoruz. Program kapsamında elde edilen bulguların paylaşılacağı, değerlendirileceği, neyi nasıl yaptığımız ve ne tür problemlerle karşılaştığımıza dair fikir tahsisinde bulunacağımız bir çalıştay olacak” diye konuştu.

“Ege Denizi ve Akdeniz için UNEP/İMAP İzleme Programı ve Raporlamalar” konusunda bir sunum gerçekleştiren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Uzmanı Sevil Öksüz, Bakanlığın çalışmaları hakkında bilgi verdi. Sevil Öksüz, “Akdeniz’in kirliliğe karşı korunması konusunda Barselona Sözleşmesi ülkemizin imzaladığı en önemli sözleşmedir. Hava ve ozon tabakasının korunması ile ilgili Viyana ve Montreal protokolü bulunmakta. Akdeniz’in korunması amacıyla yürütülen Akdeniz Eylem Planı mevcut. IMAP ile Akdeniz ve kıyıları 19 taraf ülke ile entregre bir şekilde inceleniyor. IMAP ile ilk kez biyolojik çeşitlilik, deniz çöpü ve sahillerin temizliği konusunda bir program oluşturuldu. Akdeniz’de yapılan deniz izleme çalışmaları raporunda Türkiye olarak yer alıyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı çalışmalarını IMAP kriterleri ile entegre bir şekilde sürdürüyor” dedi.

“Denizlerimizde Bütünleşik Kirlilik İzleme ve Değerlendirme” (DEN-İZ), Türkiye denizleri ve kıyı sularının fizikokimyasal özelliklerinin, ekolojik durumunu yansıtacak bileşen ve göstergelerinin, kirlilik durumunun, ve pilot ölçeklerde; radyoaktivite seviyelerinin, deniz çöplerinin, ekonomik balıkçılığa yönelik hedef türler ile bunlardaki kirletici seviyelerinin izlenmesine yönelik üçer yıllık dönemler halinde yürütülen bir program. Proje ile Türkiye denizlerinin hidrografik şartları, biyoçeşitliliği ve besin ağları üzerindeki;  kirlilik,  ötrofikasyon, balıkçılık, yabancı türler, yapılaşma, katı atık, enerji ve gürültü girişi  gibi, baskıların nitelik ve boyutları ile bunların yol açtığı etkilerin belirlenmesi hedefleniyor. DEN-İZ Programı çerçevesinde 76 kıyı su kütlesi ile 15 deniz değerlendirme alanı kapsamında 350 istasyon izleme ve değerlendirmeye alındı.

İki gün sürecek çalıştay kapsamında Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Binbir Gıda Konferans Salonu’nda çeşitli paneller düzenlenecek.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir