Prof. Dr. Durmaz, “Engelli bireyler de çalışmak ve üretmek istiyorlar”
Türkiye’de son 10 yıl içerisinde engelli bireylerin istihdam oranı arttı
Prof. Dr. Durmaz, “Engelli bireyler de çalışmak ve üretmek istiyorlar”
Asena Karcıer- Seray Açar-Burak Bilal Aydoğdu
İZMİR(Ege Ajans) Ege Üniversitesi Engelli Çocuklar Rehabilitasyon ve Eğitim Parkı Uygulama ve Araştırma Merkezi, engelli bireylere ve ailelerine destek vermeye devam ediyor. Engelli bireylerin tedavisine yönelik fizyoterapi ve hidroterapi salonu bulunan merkezin, engelli bireylerin sosyal yönlerini geliştirmek amacıyla resim ve müzik odası, oyun salonu, spor salonu, kütüphane ve aile bekleme salonu da bulunuyor. Rehabilitasyon havuzu ve bahçesiyle engelli bireylere hizmet sunan merkezde, doktor muayenesi ve psikolog yardımı da mevut hizmetler arasında yer alıyor.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birinin hayatlarında bir çeşit engelle doğrudan ya da dolaylı olarak karşı karşıya kaldığını belirten Ege Üniversitesi Engelli Çocuklar Rehabilitasyon Merkezi ve Eğitim Parkı Kurucu Müdürü Prof. Dr. Berrin Durmaz, 3 Aralık Uluslararası Engelliler Günü’nde engelli bireylerin karşılaştığı zorlukları anlattı.
Türkiye’de engelli olan bireylere karşı pozitif tutumun yanı sıra bazı önyargıların olduğunu ifade eden Prof. Dr. Durmaz, “Ne yazık ki, ülkemizde ve dünyada engelliliğe ilişkin çeşitli önyargılar bulunuyor. Engelli bireylerin yeteneklerine değil de engelliliklerine odaklanmamız, bu konudaki en büyük yanılgımız olacaktır” dedi.
Merkezin, engelliliğe ilişkin farkındalığın artırılması ve bakış açısının değiştirilmesi, ayrımcılığın önlenmesi gibi temel hedefler ile hareket ettiğini belirten Prof. Dr. Durmaz, “Engelli bireyler; rehabilitasyon, özel yaşam, istihdam, eğitim, ulaşım, fiziksel çevre ve konut gibi alanlarda çeşitli sorunlarla karşılaşıyor. Özellikle rehabilitasyon ve araç-gereç gereksiniminin yeterince karşılanamaması engellilerin toplumla bütünleşmesinin önündeki en büyük engellerden birisidir” diye konuştu.
Fiziksel işlevlerindeki bozulmalar ya da bazı eksiklikler nedeniyle engellinin hareket yeteneği sınırlanma durumunun kişinin özel hayatında da birtakım kısıtlamalar getirdiğini dile getiren Prof. Dr. Durmaz, “ Engelli bireylerin özel yaşantılarına ek olarak, içinde yaşadıkları fiziksel çevre ve bunun yol açtığı sınırlamalar büyük önem taşımaktadır. Toplumu tasarlarken, bir toplum modeli ortaya koyarken, içinde yaşanılan fiziksel çevreyi de o toplumun içinde yaşayan herkesi düşünerek tasarlanması gerekir. Kaldırımlar, bozuk yollar ve yasak olduğu halde ulaşımı zorlaştıran büfeler ve satıcılar gibi etkenler engelliler için büyük bir sorun niteliğindedir” dedi.
2018 yılının ilk üç ayında başvuru yapan işsiz ve daha iyi şartlarda iş arayan engelli birey sayısı toplamının 31 bin 380 olduğunu ifade eden Prof. Dr. Durmaz, “Engelli bireyler, niteliklerini dikkate alan uygun bir eğitim ve rehabilitasyondan geçirildikleri zaman çalışabilir, üretime katılabilirler. Çalışmanın, kültürün önemli bir parçası sayıldığı toplumlarda, herkes gibi engelli bireylerin de çalışmaya ve üretmeye istekli oldukları unutulmamalıdır” diye konuştu.
Türkiye’de son 10 yıla bakıldığında toplam engelli birey istihdamı sayısının arttığını belirten Prof. Dr. Berrin Durmaz, engelli bireylerin istihdam eğiliminin özel sektöre doğru kaydığını, tüm bunlara rağmen şirketlerde kota açıklarının hala devam ettiğini söyledi.