Ege’den Sanata Hafıza Olan Arşiv

Prof. Dr. Cevher, “Türkiye, çok zengin bir kültüre sahip”

 EGE’DEN SANATA HAFIZA OLAN ARŞİV

 Asena Karcıer-Seray Açar- Deniz Sahil

İZMİR(Ege Ajans) Türk müziği için benzersiz bir arşiv niteliğiyle öğrencilerin, akademisyenlerin ve araştırmacıların hizmetine açılan Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Görsel ve İşitsel İhtisas Arşivi, sanat ve kültür dünyasına ışık tutmaya devam ediyor. Büyük bir çoğunluğunu konservatuvarın ilk hocalarından Ali Rıza Avni Tınaz’ın bağışladığı taş plak, bant, nota, kitap ve fotoğraflardan oluşan arşivi, Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Müdürü ve Türkiye’nin ilk Türk Sanat Musikisi Profesörü olan Prof. Dr. Hakan Cevher anlattı.

Arşivdeki tüm verilerin dijitalleştirildiğini belirten Prof. Dr. Hakan Cevher, “Arşivimizde şuan yaklaşık 2000 ihtisas kitabı, 2000 taş plaktan aktarılmış dijital kayıt, 1000 adet benzersiz fotoğraf, 900 adet bitirme çalışması, 67 tane taranmış dergi, 25 bin Türk Sanat Müziği ve 6 bin Türk Halk Müziği notası yer alıyor. Elimizdeki tüm verilerin dijital ortama aktarımını sağladık. Dileyen öğrencilerimiz, akademisyen arkadaşlarımız ve tüm müzikseverler arşivimize web sitesi (http://dtmkarsiv.ege.edu.tr) üzerinden ulaşabilir” diye konuştu.

Arşivin kuruluş aşamasını anlatan Prof. Dr. Cevher, “Arşiv merhum hocamız Onur Akdoğu’nun kütüphane girişimiyle başladı. Ardından Prof. Dr. Gürbüz Aktaş ve onun yardımcısı Doç. Dr. İlhan Ersoy’un hazırlamış oldukları bir bilimsel araştırma projesi sonucunda dijitalleştirilme fikri ortaya çıktı.  Türk Musikisi Araştırmaları Vakfı’nın kurucusu Merhum Kenan Çağlayan aracılığı ile de arşiv dijitalleşti. Ayrıca eşsiz fotoğraflar ve arşivimizin sitesi de öğretim görevlimiz Levent Uslu’nun emekleriyle tamamlandı. Ben bir kez daha emek veren tüm hocalarımıza ve akademisyen arkadaşlarımıza böyle bir arşivi Türk Musikisi’ne kazandırdıkları için teşekkür ediyorum” dedi.

Arşivdeki birçok eserin Klasik Türk Musikisi bestekârı Ali Rıza Avni Tınaz’a ait olduğunu bildiren Prof. Dr. Hakan Cevher, “Arşivimizdeki birçok eser Ali Rıza Avni Tınaz’ın TRT’deki birikiminden oluşuyor. Ali Rıza Hoca’nın dünyadaki en uzun süreli program unvanı ile Guinness Rekorlar Kitabı’na girdiği ‘Ses ve Saz Dünyamızdan’ program kayıtları da arşivimizde mevcut bulunuyor. Bizde böyle kıymetli bir arşivi korumak için elimizden gelen hassasiyeti gösteriyoruz. Taş plakları ve eski makara bantları klima düzeninin kurulduğu özel bir odada saklıyoruz. Arşivin bozulmaya uğramadan tümüne en kolay biçimde ulaşılabilmesi ve istifade edilebilir olması için de ayrıca çalışmalarımız sürüyor” ifadelerini kullandı.

En Kıymetli Eserler Tamburi Cemil ve Ali Rıza Avni’den

Arşivdeki her eserin birbirinden kıymetli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Cevher, “ Güzellik ve kıymetlilik kavramları görecelidir. Fakat sanat eserlerinin kıymetliliğini değerlendirirken maddi ve manevi olarak bakıldığını söylemek mümkündür. Arşivimizde maddi ve manevi kıymeti birleştiren değerli eserlerden biri Tamburi Cemil’in plaklarıdır. Elbette hepsi çok kıymetlidir ama Cemil Bey’in plakları hem madden hem de manen bütün Geleneksel Türk Musikisi camiasında özel yeri olan plaklardır. Ayrıca Guinness Rekorlar Kitabı’na adını yazdırmış olan Ali Rıza Avni Tınaz’ın ‘Ses ve Saz Dünyamızdan’ programının otuz yıllık bant kayıtları da arşivimizin en kıymetli verilerinden biridir” dedi.

 “Genç olgunlaşır ve nihayet bizi bulur”

Gençlerin Türk Musikisi’nden uzak olmasını bir sorun olarak görmeyen Prof. Dr. Hakan Cevher, “Gençler hareketli ve dinamiktir. O günün koşullarındaki her şeyi alır ve tüketir. Biz Geleneksel Türk Sanat Musikisi’nin kültürünü böyle sıradan tüketimlere sunmak istemeyiz. Genç olgunlaşır ve nihayet bizi bulur. Dolayısıyla biz gençlerin Türk Musikisi’ne ilgili olmaması konusunda hiç endişe duymuyoruz” dedi.

Türkiye’nin çok zengin bir kültüre sahip olduğunun altını çizen Prof. Dr. Cevher, “Türk kültürünün zenginleştirmeye ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü kültürümüz kendiliğinden zengin olan bir kültürdür. Dolayısıyla, biz var olan zengin hazineyi, çok büyük bir hassasiyetle muhafaza edip, gelecek kuşaklara aktarabiliyorsak görevimizi yerine getirmişiz demektir. Bizler, fakültemizde genç arkadaşlarımızla bu yönde eğitim veriyoruz” diye konuştu.

Arşivin sadece Türk Sanat ve Halk Müziği’ne dair bağışları kabul ettiğini beyan eden Prof. Dr. Hakan Cevher, bağış kabul etmeye devam ettiklerini belirterek, 30 Kasım 2018 tarihinde Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirecek oldukları “Avni Anıl’a Saygı Konseri” etkinliğine tüm müzikseverleri davet etti.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir