Ege’de “Mehmet Akif Ersoy’u Anma Paneli”

“Mehmet Akif’i Günümüzde Anlamaya Çalışmak”

İZMİR(Ege Ajans)- Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsünde; Mehmet Akif Ersoy’un ölümünün 83’üncü yıldönümü anısına “Mehmet Akif Ersoy’u Anma Paneli” düzenlendi. Panelin açılış konuşmasını Türk Dünyası Edebiyatları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Erol yaptı. EÜ Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Temizkan’ın başkanlığını yaptığı panelde, Türk Dünyası Edebiyatları Anabilim Dalı Tezli Yüksek Lisans Öğrencileri Burak Çankaya ve Büşra Öztenekeci konuşmacı olarak yer aldı.

Panelin açılışında konuşan Prof. Dr. Ali Erol, “Edebiyat, din, siyasi alanlarda tarihte bazı markalaşmış isimler vardır. Onlar düşünceleriyle, eserleriyle yön göstermiş isimlerdir. İşte onlardan bir tanesi de kültürümüzde önemli bir yeri olan Mehmet Akif Ersoy’dur. Sonraki yıllarda şair, yazar, düşünür, mütercim, vaiz gibi pek çok ünvanla anılacak olan Mehmet Akif, Milli Mücadele’ye de aktif olarak katılmış, Kurtuluş Savaşı’nda milletin vekilliğini yapmış ve bu mücadele neticesinde İstiklal Madalyası ile ödüllendirilmiştir” dedi.

Akif’i anlatmak için Safahat’ı samimi bir şekilde okumanın yeterli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Erol, “Safahat, Akif’in manzum eserlerinin toplandığı kitabın adıdır. Adından da anlaşılacağı gibi, burada yazarın fikri yapısındaki safhaları görmek mümkündür. Akif, ilk eserlerinde daha çok sosyal temalara yönelmiştir. Toplumsal tahribatı gözlemlemiş, eleştirel bir yaklaşımla ve merhamet duyguları içerisinde bunları ifade etmiştir. Fakat sonraki dönemlerde, Balkan Savaşları’yla birlikte siyasi konulara yönelmiş ve gidişatı hem eleştirmiş hem de yön gösterici olmaya çalışmıştır. Diğer taraftan Akif, edebiyatımızda destansı şiirleriyle ün yapmış bir isim. ‘Çanakkale Şehitlerine, Bülbül, İstiklal Marşı’ onun destansı eserleridir” diye konuştu.

 “Günümüz ve Mehmet Akif” konusunu anlatan Prof. Dr. Mehmet Temizkan, “Biz, insanlara sağlıklarında değer vermediğimiz gibi, pek çok insanımıza ölümünde de değer vermiyoruz. Akif de ölümünde değer verilmeyen değerlerimizden birisi. Üç beş sene öncesine kadar ders için üniversite sınıflarına gittiğimde öğrencilere şunu sorardım: ‘Akif’in Safahat’ını başından sonuna kadar okuyan bir arkadaşımız var mı?’ Bu soruya pek olumlu cevap alamadım. Son üç beş yıldır da sormuyorum, çünkü alacağım cevabı biliyorum. Okumuyoruz, okumayı unuttuk. Ama ben hala okumamız gerektiğini söylüyor ve size de okumanızı tavsiye ediyorum. Mehmet Akif’i sadece Milli Mücadele ve İstiklal Marşı gibi belli dar bir çerçevede düşünmemek gerekir. Akif, gerek fert gerekse toplum hayatını ilgilendiren hemen her alanda tespitleri, bazen eleştirileri, bazen de tavsiyeleri olan bir adamdır” dedi.

“Halkı bilinçlendirme ve yüreklendirme adına çalışmalar yaptı”

“Milli Mücadele ve Mehmet Akif” başlığı altında katılımcıları bilgilendiren Yüksek Lisans Öğrencisi Büşra Öztenekeci, “Milli Mücadele zamanı halkın bozulan moralini yükseltmek amaçlı ortak değerler üzerinde durularak, milli ve dini konular esas alınarak bir ölçülendirme yapılmıştır. Mekân ile insan arasındaki bağın farkında olan Akif, konuşmalarını etkili hale getirebilmek için camileri seçmiş ve buralarda vaazlar vermeyi tercih etmiştir. Balıkesir Zağnos Paşa Camisi’nde verdiği ilk vaazda halkı birlik ve beraberliğe teşvik etmek, moralini yükseltmekle ilgili konular üzerinde durur. Burada, aydın olarak geçinen kimselerin zor durumunda halkın yanında olmamasını, yöneticilerin de özellikle konulara ilgisiz kalmasını eleştirir. Balıkesir’e gitmesi İstanbul hükümeti tarafından hoş karşılanmayan Akif’in, Başkâtiplik yaptığı Dar’ül Hikme’deki görevine son verilir. Vaazlarına Anadolu’da devam ederken İstanbul Hükümeti tarafından Milli Mücadeleyi engellemek amacıyla bir fetva yayınlanır. Fetvaya göre Mustafa Kemal ve ona destek verenlerin vatan haini olduğu, dine ve halifeye karşı geldiği vurgulanır. İstanbul Hükümeti’nin fetvasına karşılık Anadolu Hükümeti de bir fetva vererek bu hareketin bir hak hareketi olduğu ve Anadolu halkının bu mücadeleyle başarılı olacağı vurgulanır.  Kaos içerinde olan halkı bilinçlendirmek için Ankara Hükümeti, Akif’in de içinde bulunduğu bazı kişileri Anadolu’nun çeşitli vilayetlerinde vaaz vermek için görevlendirir. İşte Akif, Milli Mücadele içerisinde çok önemli bir vazife olarak halkı bilinçlendirme ve yüreklendirme adına çalışmalarını sürdürmüştür” dedi.

Yüksek Lisans Öğrencisi Burak Çankaya ise “Mehmet Akif’in Hastalığı ve Ölümü” ile ilgili sunum yaptı. Panelin sonunda EÜ Türk Dünyası Edebiyatları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Erol tarafından konuşmacılara katılım belgesi verildi.

HABER: Tuğçe Karayel

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir