Prof. Dr. Budak, “Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin radyo varlığını sürdürecek”

Ege Üniversitesi Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi (EGEMM) bünyesinde 100.8 frekansından yayın yapan “Radyo Ege Kampüs”ün özel yayına konuk olan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin radyo varlığını sürdürecek. Çünkü radyo dinlerken, dinlediğiniz sese ve sesin rengine göre konuşmacıların neleri ifade ettiğini ve o ifadeler doğrultusunda hayal gücünüzü geliştiriyorsunuz” diye konuştu. 

 Dünya Radyo Günü etkinlikleri kapsamında Ege Üniversitesi Radyo Ege Kampüs’te “Radyo ve Spor” temalı özel bir yayın gerçekleştirildi. Yayına; Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necdet Erdilek, Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük Eğitimi Bölümü Spor ve Sağlık Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülbin Nalçakan, Yılmaz Vural, Duygu Özkan Atakan, Emin Çağlar ve Geveze katıldı.

“Ege Üniversitesi’nde sporla ilişkili çok sayıda öğrenci topluluğu var”

Konuşmasına, radyocuların ve radyo severlerin Dünya Radyo Günü’nü kutlayarak başlayan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Ege Üniversitesi olarak kurum içi iletişimi önemsiyoruz. Ege Üniversitesi’nin 67 öğrenci topluluğu var ve bunların birçoğu sporla ilişkili. 100 günlük rektörlük dönemimde bu öğrenci topluluklarıyla bir araya geldim. Bahar döneminde ise etkinliklerine katılmayı düşünüyorum. Ege Üniversitesinde Spor Kulübü’nde daha önce Ege Üniversiteli olmayan kişiler oynayabiliyordu. Biz şimdi bunu kaldırdık. Ege Üniversitesi Spor Kulübü’nde olağanüstü bir kararla yönetim değişikliği olacak. Rektörlük olarak tüm spor faaliyetlerimizi amatör kümelerde kendi öğrencilerimizden oluşan takımlarla bir mücadele başlatacağız. Bu bir ilk olacak. Ege Üniversitesi olarak 1 Mart’ta Fethi Sekin Koşusu düzenliyoruz. Fethi Sekin sembolik ama tüm şehitlerimiz adına Ege Üniversitesi olarak toplumda bu anlamda bir örnek sunuyoruz. Bu vesile ile de herkesi 1 Mart Fethi Sekin Koşusuna davet ediyoruz” dedi.

 

“İyi bir eğitim alın, bir yabancı dili iyi öğrenin ve spor yapın”

Sporun kendisi için bir yaşam felsefesi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Budak, “Aslında spor bir yaşam biçimi. Şahsi anlamda benim yaşam felsefem; spor, eğitim ve yabancı dil.  Ben bunları önemsiyorum. Yabancı dil öğrenmek için kitap okumak gerekiyor. Sporla da bir bağlatınız olursa özellikle takım oyunlarında çok farklı etkiler yaratıyor. Bir kere sosyal oluyorsunuz, arkadaşlarınızla psikolojik olarak uyumunuzu test ediyorsunuz, topluma adaptasyonunuz güçleniyor, bir liderlik ruhunuz varsa ortaya çıkıyor, eğer ikinci bir adam olma ruhunuz varsa onu da hissediyorsunuz. Yedek kulübesinde oturmayı da biliyorsunuz, en önde olmayı da biliyorsunuz. Spor birlik ve beraberliği getirmenin yanında kötü alışkanlıklardan da uzak tutuyor. Kampüs içerisinde bütün spor kulüplerini destekliyorum. Kampüs içerisinde Gençlik Merkezi diye bir projemiz var. Ege Üniversitesi Kapalı Spor Salonu, Çim Saha, Atletizm Parkuru ve  Merkezi Kütüphanenin olduğu bölgeye yenilenebilir enerji ile gece de aydınlatmak istiyoruz. Valimizden de destek sözü aldık. Spor öncelikli olarak hem fizyolojik hem de psikolojik sağlık demek. Hem stres atıyorsunuz hem sosyalleşiyorsunuz. Yaşamım boyunca spor benim için vazgeçilmez bir şey. Elimden geldiğince de sporla ilgileneceğim” diye konuştu.

Prof. Dr. Budak, “Ben futbol oyandım ve seviyorum. Öğrencilik yıllarımda başladım ve benim geçim kaynağım oldu. Futboldan kazandığım parayla yabancı dil kursuna gittim. O bakımdan futbol benim için sporun yanı sıra geçim kaynağı oldu. Rektör olur olmaz master liginde oynamaya başladım. Milletvekilliği dönemimde de futbol oynadım.  Milletvekilliğim dönemimde takım kaptanı olarak resmi maçlara çıktım” dedi.

Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin radyonun hep varlığını sürdüreceğini ifade eden Prof. Dr. Budak, “Çünkü radyo dinlerken, dinlediğiniz sese ve sesin rengine göre konuşmacıların neleri ifade ettiğini ve o ifadeler doğrultusunda hayal gücünüzü geliştiriyorsunuz” dedi.

“Radyo gücünden bir şey kaybetmeyecek”

İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, “Benim mikrofonda 50’nci yılım. Radyo günlerinden bir babanın kızıyım. Dünyaya gözümü açtığım andan itibaren radyo ile iç içeyim . O yüzden radyo benim için çok  başkadır. Sesli ve görsel iletişimin ilk adımıdır radyo, sonuna kadar var olacaktır. Radyo hayal gücünü geliştirir ama bunu mikrofonun başındaki  gerçekleştirir. Çünkü radyo tamamen imgelem üstüne kurulmuş, tahayyül etmeye yönlendiren bir iletişim aracı. Dinleyiciye mikrofon başındakinin bulunduğu ortamın havasını, kokusunu, ruhunu, sıcaklığını, soğukluğunu, coşkusunu, her şeyini tahayyül etmeye iletmek durumunda. Görselde böyle bir şey söz konusu değil, görsel zaten malzemeyi ortaya koyuyor. Bugün hala radyolarda toplumun en büyük ilgi gösterdiği spor dalı futbol maçları. Görsel ve radyoda maçların anlatılması arasında farklar var. Maçı sunan spiker öyle bir anlatmalı ki sahadaki atmosferi hissettirmeli dinleyiciye. Mesela şoförler radyodan maç dinlemeyi çok severler. Radyoda maç anlatımı çok özel bir anlatım ister. Radyo asla ve asla eskimeyecek. Radyo gücünden bir şey kaybetmeyecek” dedi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir