Ege’de “Biyokütleden Levülinik Asit ve Diğer Platform Kimyasalların Üretimi” semineri

Prof. Dr. Ballice, “Türkiye, yenilenebilir enerji kaynakları bakımından oldukça zengin”

Özge Yıldırım – Seza Nur Demirparmak – Celal Ercan

İZMİR (Ege Ajans)- Ege Üniversitesi (EÜ) Mühendislik Fakültesi  Kimya Mühendisliği Bölümü tarafından “Biyokütleden Levülinik Asit ve Diğer Platform Kimyasalların Üretimi” adlı seminer gerçekleştirildi.  Ege Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü Konferans Salonu’nda düzenlenen  semineri, EÜ Aliağa Meslek Yüksekokulu Kimya Teknolojisi Programı Öğretim Görevlisi Doğan Emre Yüksel verdi.  EÜ Kimya Bölümü Kimyasal Teknolojiler Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Ballice danışmanlığında yapılan seminere  akademisyen ve öğrenciler katıldı.

Yenilenebilir enerji kaynağı olan biyokütlenin dışa bağımlılığı azaltmak adına öneminden bahseden Prof. Dr. Ballice, “Projede kullanılacak biyokütle üretimi için ayçiçeği, aspir sapı ve küspesi kullanacağız. Ülkemizde 2.5 milyon ton yağlı tohum üretiliyor. Bunların çoğunluğunu ayçiçeği ve pamuk oluşturuyor. Tohumu çıkarılıp, yağı ayrıştırdıktan sonra kalan atığı biyokütle olarak değerlendiriyoruz. Her türlü tarımsal ve zirai atığın değerlendirilmesini amaçlıyoruz. Türkiye’nin enerji ve petrokimyasal hammadde bakımından çok ciddi dışa bağımlılığı var. Petrol fiyatlarındaki artış, hepimizin cebine olumsuz yansıyan bir unsur. Ülkemiz yenilenebilir enerji kaynakları bakımından oldukça zengin. Rüzgar, güneş gibi enerji kaynaklarının ekonomiye kazandırılarak katma değer sağlayan ürünlere dönüştürülmesi, yaşam standartlarımızın gelişmesini sağlayacaktır. Dışa bağımlılığı da azaltacaktır” dedi.

Doğan Emre Yüksel, “Hammadde sağlayan levülinik asidin üretimini yenilenemez kaynaklardan kurtarıp; yenilenebilir bir kaynak olan biyokütleden üretmeyi hedefliyoruz. Biyokütle, içinde sebzelerin, ağaçların, yaprakların olduğu her türlü tarımsal atıkların genel ismi. Amacımız, bunların atıklarından biyokütle üretmek” diye konuştu. Yüksel, biyokütlenin değerlendirilmesi açısından yapılan bilimsel çalışmaların, başta TÜBİTAK olmak üzere birçok bilim kurumları tarafından desteklendiğinin altını çizdi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir